Giriş Saati : 28.11.2008 14:22 Güncelleme : 28.11.2008 17:32
Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, otomotiv sektöründe işçi çıkarmalar konusunda, psikolojik etkenlerin de fazlasıyla rol aldığını söyledi.
Automotivist 2. İstanbul Uluslararası Otomotiv Kongresinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çağlayan, bir gazetede, ekonomik önlemler paketinde, piyasanın canlandırılması için tüketici kredi faizlerinin bir bölümünün Hazine tarafından üstlenileceğine bir haberin yer aldığı hatırlatılarak, sorulan bir soru üzerine, şunları kaydetti:
"Ben de, bu haberleri sizler gibi gazetelerden okudum. Böyle bir çalışma konusunda, gazetelere nasıl yansıdığı konusunda Ekonomi Koordinasyon Kurulunda olan bir bakan olarak ben, o bilgilere sahip değilim. Arkadaşlarımız, herhalde hissettiklerini orada belirtmişler. Çalışmaların hepsi devam ediyor. Önümüzdeki hafta, alınacak olan tedbirler Sayın Başbakanımız tarafından açıklanacaktır. Hangi haber kaynağına, neye dayanarak yazmışlar bilmiyorum, ancak o tür şeyler gerçeği yansıtmıyor."
Çağlayan, otomotiv sektörünün hayatiyetinin, bankacılık sistemiyle doğrudan ilgili olduğunu vurgularken, finansman desteğinin, iç pazar ve dış pazarda sektör açısından son derece önemli olduğuna işaret etti. Bu konuda yapılabileceklere ilişkin çalışmaların devam ettiğini dile getiren Çağlayan, "Önümüzdeki günlerde yapılan açıklamalarla beraber finansman noktasında nasıl bir destek yapılabileceği, ne olabileceği konusunda bilgi sahibi olacağız diye düşünüyorum" dedi.
Bakan Çağlayan, "Sektörde şu anda ne kadarlık istihdam kaybı var?" şeklindeki bir soru üzerine, sektörün ihracatının büyük bir kısmını yaptığı Avrupa pazarının şu anda en büyük daralmayı yaşayan pazar olduğunu ve ister istemez ciddi daralmalar yaşandığını kaydederek, "Sektörde işçi çıkartmalar konusunda, psikolojik etkenlerin de fazlasıyla rol aldığını özellikle ifade etmem gerekiyor" diye konuştu.
27 yıl işveren olmuş biri olarak, bir patronun, yanında çalışan bir insanı işten çıkarmasının kolay olmadığını ifade eden Çağlayan, "Sektörde şu anda ilk başta bir etkilenme görünüyor. Sektördeki yenileme zaten arkadaşlarımız tarafından ifade ediliyor. Ben ümit ediyorum ki çok daha fazla sıkıntıya girmeden, çok daha fazla istihdam kaybı yaşanmadan, üretim kaybı yaşanmadan bir şeyler elde edelim" şeklinde konuştu.
Zafer Çağlayan, iç pazardaki satışların artırılmasının, sektörün yeniden kendisini toparlaması anlamında çok önemli bir etki oluşturacağının altını çizerek, dünyada küresel oyuncu olup Türkiye'de otomotiv sektöründe yatırım yapmayı isteyen kişilerle görüştüğünü belirtti ve "Diyeceksiniz zamanı mı? Tam zamanı. Türkiye'ye yapılacak olan bir yatırımın sonunda, bu kriz bitinceye kadar yapılacak olan yatırımla beraber Türkiye'de çok yanlı, çok iyi pazar ortaya çıkacak" görüşünü dile getirdi.
Otomotiv sektöründe, pazar kaydırma, yeni pazarlar bulma konusunda verilecek olan bir takım desteklerle beraber, sektörün kısa içinde ihracatın Avrupa'dan kaynaklanan kaybının, ihracatın başka ülkelere yapılarak telafi edilebileceğini vurguladı.
Bakan Çağlayan, BOTAŞ'ın elektrik üreticisi şirketlerden teminat mektubu istediği iddiasına ilişkin olarak, böyle bir şeyin olmayacağı düşüncesinde olduğunu belirtti.
Mevcut teminat mektuplarının azaltılması, işletmeler üzerindeki teminat mektubunun getirmiş olduğu kredi maliyetlerinin azaltılması ve bu mektupların bankacılık sistemine geri dönerek bankacılık sisteminin rasyolarını düzeltmesi ve reel sektöre daha fazla kredi vermesini sağlayacak bir düzenleme üzerinde çalışırken bu haberi duyduğunu kaydeden Çağlayan, şöyle dedi:
"BOTAŞ Genel Müdürünün böyle bir düşüncesi olduğunu söylediler. BOTAŞ Genel Müdürü uzayda yaşamıyor, zannediyorum o da Türkiye'de yaşıyor. Şu anda bankaların kredi konusundaki davranışları, tutumları, açılmış olan kredileri durdurmasının olduğu, özel sektör üzerinde küresel kriz etkisinden kaynaklanan bir takım negatif, olumsuz etkilerin olduğu bir ortamda ben kalkıp özel sektörden, alacağı gaz için teminat mektubu istenmesini son derece yanlış buluyorum ve şiddetle de böyle bir şeyin karşısında olurum. İşletmelerin geçmiş dönemdeki performanslarına bakılır ve bu konuda özel sektör, BOTAŞ'a çok fazla borcu olan, çok fazla borç takmış bir yapı içinde değil. Her ne olursa olsun, bugünün şartlarında değerlendirmek lazım. Bugünün şartlarında, bankacılık sistemiyle reel sektörün sorunlar yaşadığı, sorunlar yaşama meyilinde olduğu bir ortamda bankaların gerek teminat mektubu, gerek nakit kredi verme ortamında son derece tutucu muhafazakar davranmış olduğu bir ortamda, özel sektör nereden, nasıl teminat mektubu bulacak ve bunu hangi masrafla götürüp BOTAŞ'a verecek bunu anlamak mümkün değil. Bu konunun düşünce bile olması bana doğru gelmiyor. Böyle bir şeyin şiddetle karşısında olduğumu, olacağımı ifade etmek istiyorum."