Giriş Saati : 23.11.2008 14:29 Güncelleme : 23.11.2008 15:42
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin krizden çok hızlı çıkma potansiyeli olduğuna inandığını belirterek, ''Şu anda üzerinde çalıştığımız ve zaman zaman zaten açıkladığımız önlemlerin amacı, (krizin) reel ekonomiye yansımalarını sınırlamak, finans sektörünün güçlü kalmasını sağlayıp finans sektörünün reel sektörün destekçisi olmasını sağlamaktır'' dedi.
TRT-2'de yayımlanan ''1 100'' programında Şeyda Açıkkol ve yerel televizyon temsilcilerinin sorularını yanıtlayan Şimşek, mayıs ayında Uluslararası Para Fonu (IMF) ile 19. stand by anlaşmasının bittiğini, o dönemde dünyadaki kriz bu kadar derin olmadığı için bundan sonraki bir IMF programının çıpa olarak yararlı olacağını düşündüklerini söyledi.
IMF ile anlaşma konusunda kesin bir zaman veremeyeceğini, ancak şu anda önemli mesafe kat edildiğini ifade eden Şimşek, Türkiye'nin önceliklerini gözetecek, sorunların çözümüne katkısı olacak, reel ve finans sektörüne yansımaları olumlu olabilecek bir program üzerinde çalıştıklarına işaret etti.
KÜRESEL FİNANSAL KRİZ
Şimşek, Türkiye'nin küresel finansal krize sağlam yakalandığını ifade ederek, ''Dünyada krizin esas boyutu bankacılık-finans krizi. Türkiye'de şu ana kadar bırakın hiçbir bankanın batması, bankacılık sektörü kar etti. Bankaların sermaye yapısı güçlü, problemli kredi oranı düşük, likidite oranı yüksek'' diye konuştu.
Türkiye'nin krizden dünyanın bir parçası olduğu için etkileneceğini ifade eden Şimşek, Türkiye'nin ihracat yaptığı Avrupa, ABD ve Japonya pazarlarında daralma yaşandığını, mal satılan ülkelerin tüketimlerini kıstığını kaydetti. ÖNLEM PAKETİ
Şimşek, ''hazırladığınız önlem paketi hangi konuları kapsıyor'' sorusu üzerine, dünyada çok büyük önlem paketleri açıklandığını, buna karşın krizin durulmadığını söyledi.
Türkiye'nin de krize karşın birçok önlem aldığını, bugün en büyük sorunun finansman, krediye erişim olduğunu ifade eden Şimşek, reel sektöre ve ihracatçıya ne kadar destek verilirse bu krizden o kadar az zararla çıkılacağına inandığını belirtti. Şimşek, şunları kaydetti:
''Sihirli bir paket açıklanacak ve sorunlar çözülecek gibi bir beklenti var, beklentileri makul tutmakta fayda var, bizim imkanlarımız sınırlı. Alınacak önlemler ve şu ana kadar alınan önlemler, reel ekonomiye bu krizin etkisini sınırlamaya çalışmak. Her halükarda bu krizden etkileneceğiz çünkü ihracat yaptığımız piyasalarda daralma var. Ama Türkiye başlangıç noktası itibariyle bu krize iyi yakalandı. Krizden Türkiye'nin çok hızlı çıkma potansiyeli olduğuna inanıyorum. Şu anda üzerinde çalıştığımız ve zaman zaman zaten açıkladığımız önlemlerin amacı, (krizin) reel ekonomiye yansımalarını sınırlamak, finans sektörünün güçlü kalmasını sağlayıp finans sektörünün reel sektörün destekçisi olmasını sağlamaktır.''
YABANCI SERMAYE
Doğrudan yabancı sermayeye ilişkin bir soru üzerine de Şimşek, Türkiye'nin son yıllarda bu alanda büyük başarı kazandığını ifade etti. Gelişmekte olan ülkelerden yabancı sermaye çıkışı olduğunu, bunun Türkiye'ye özgü bir olay olmadığını belirten Şimşek, sermayenin dünyada gelişmekte olan ülkeleri riskli olarak gördüğünü ve güvenli bir liman aradığını, riskten kaçtığını söyledi.
TEŞVİK YASASI
Yerel bir televizyon kanalının yöneticisinin ''yeni teşvik sisteminin ne zaman uygulamaya konulacağı'' yönündeki sorusuna da Şimşek, Türkiye'deki mevcut teşvik sisteminin daha rasyonel hale oturtulmasına ihtiyaç olduğunu söyledi.
Hazine olarak yeni teşvik sisteminin taslağını oluşturduklarını ancak mevcut sistemin 2008 yılı sonuna kadar devam edeceğini belirten Şimşek, bunun dışında da sektörel bazda teşvik sisteminin oturtulması için bir sanayi envanterinin çıkarılması gerektiğini ifade etti.
Şimşek, ''Bölgesel gelişmişlik farklarını giderecek, sektörel önceliklerimizi ifade edecek şekilde bir teşvik sistemini ortaya koymayı düşünüyoruz. İnşallah, 2009 yılında yeni teşvik sistemini uygulamaya koymayı umuyoruz'' dedi.