kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
23 Kasım 2008, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
Günaydın  
BELGİN ÇOBAN
kitap

Türkçe'yi Turkche konusharock mı yasuck'la suck?

Relax olun, datalarınızla oynamayın, başlıkta yazım hatası yok! Kemal Atalay, yazdığı 'Alo Türkçe Neredesin?' isimli kitapta başlıktaki düşünceden yola çıkıyor. Okan Bayülgen ve Hakkı Devrim'in de takdimini üstlendiği kitapta Atalay; "Türkçe'ye tecavüz ediliyor" diyor.
Heey n'aber? Acayip fit görünüyorsun ha... Waav, üstündeki koku çok freeesh! Off the record soruyorum, nereden aldın? Relax ol, kimseye söylemem! Ne ara başladı bu konuşmalar? Yoksa hep mi vardı? Ne zaman bitecek? Ya da bitecek mi? Kemal Atalay bunları soruyor kitabında; 'Alo Türkçe Neredesin?' diyor. Gündelik yaşamda Türkçe konuşmanın neredeyse pek mümkün olmadığına odaklanıyor. Çok da haksız olmadığını alt alta sıraladığı örneklerde de gösteriyor. Onu, bu kitabı yazmaya sevk eden önemli nedenler var elbette: Alışveriş merkezlerindeki, sokaklardaki mağaza isimleri ve panolarda Türkçe sözcüğe rastlamak artık bir mucize! Haberlerde yabancı terimler cirit atıyor. Türkiye'de düzenlenen kültür ve spor etkinliklerinde Türkçe bir ya da iki sözcük geçiyor, bazen de hiç geçmiyor! Bitmedi, devam ediyoruz: Meydan, otel, büyük bina, iş merkezleri, dergi isimleri çoğunlukla yabancı. Çalıştığımız iş yerinde, çevremizde duyduğumuz pek çok cümlede, en az bir yabancı sözcük geçiyor. Türkçe'deki kirlilik, yerküredeki kirlenmeyle at başı gidiyor! Giyimden yiyeceğe, eğlenceden müziğe yaşamın pek çok alanında Türkçe konuşmanın, dinlemenin, okumanın zevki kalmıyor artık! Ne yazık ki öyle! Bu duruma bir yandan üzülen bir yandan kızan, bir yandan da ağlanacak halimize gülen Kemal Atalay, diyor ki: "Türkçe'deki bu tür kirliliğe olan tepkilerimi yazıyla ifade etmeye başladım. Sonra da 'Alo Türkçe Neredesin?' ortaya çıktı." Atalay eğlenceli bir dille kaleme aldığı kitapta; tek tek caddelerdeki, televizyon programlarındaki, konuşmalarımızdaki Türkçe'nin nasıl yozlaştığını anlatıyor. Minik notlarla da bu anlatımlarını zenginleştiriyor. Yanlış kullanılan sözcükler ya da 'özentilerin' kullandığı sözcükleri hatırlatıyor, 'BönBön Şekerleri' ismini verdiği bölümde de minik diyaloglarla günümüz Türkçe'sine göndermeler yapıyor. Atalay'ın şu cümlelerine de lütfen dikkat. "Biz Türkler çok youfka yürekliyiz canım! Türkçe'ye her gelen yabancı sözcüğü kapıda bırakmayıp dilimize aldığımız, bununla da kalmayıp baş köşeye oturttuğumuz bilinen bir gerçek. (Ayrıca bu tavır, kitabın yazılış nedenlerinden biri!) Gurur kaynağı bir başka davranışımız daha var ki, çok takdire şayandır. Efendim bir süre yabancı bir ülkede yaşamışsak ya da orada ikamet edip yabancılarla çalışıyorsak, ismimizi söylemekte zorlanmasınlar diye, onların diline göre değiştiriveriyoruz. (Bunu da hiçbir ulus yapmaz, kıymetimizi bilsinler!) Vallahi gurur duyuyorum şu 'biz'le..."
('Alo Türkçe Neredesin?' Babıali Kültür Yayıncılığı)