Giriş Saati : 15.11.2008 15:53 Güncelleme : 15.11.2008 22:27
Dünyanın değişik ülkelerinde bulunan Türkçe yayınlar arasında işbirliği kurmayı amaçlayan Avrupa Türkçe Süreli Yayınlar Sempozyumu'nun yedincisi Hollanda'nın Rotterdam kentinde yapıldı. Türkevi, Avrupa Türk Demokratlar Birliği (UETD) Hollanda şubesi ve TİKA'nın girişimleri ile Türkiye'nin Lahey Büyükelçiliği himayesinde yapılan sempozyuma, dünyanın değişik yerlerinde yayınlanan Türkçe yayınlar ile sivil toplum temsilcileri ve akademisyenler iştirak etti. Rotterdam Türk Girişimciler Kulübü STOR'da yapılan etkinliğe Lahey Büyükelçisi Selahattin Alpar'ın yanı sıra Azerbaycan'ın Lahey Büyükelçisi Fuad İskenderov, Kosova'nın Türk kökenli Çevre Bakanı Mahir Yağcılar, Moldova'nın Gagavuz kökenli milletvekili Ivanna Köksal, UETD Başkanı Veyis Güngör ve Türkiye Kamu-Sen Başkanı Bircan Akyıldız gibi isimler katıldı.
Ahmet Suat Arı'nın başkanlığında yapılan ilk oturumun açılış konuşmasını yapan Burhanettin Carlak, tertip komitesi adına herkese katkılarından dolayı teşekkür etti. Daha sonra kürsüye gelen Tertip Komitesi Başkanı Veyis Güngör ise, yedi yıldır aralıksız bir şekilde düzenledikleri bu sempozyumun kendi alanında bir ilk olduğunu dile getirdi.
Bu sempozyumun temel amacının Türkçe yayınlar arasında bir ilişki ve işbirliği sağlamak olduğunu kaydeden Güngör, ayrıca buna ek olarak bugüne dek bir çok proje de gerçekleştirdiklerine değindi.Bunlar arasında Kırcaali'de Bulgar ve Türk öğrencilerin okuduğu bir ilkokulun tamir edilmesi, farklı ülkelerden çocukların katıldığı ve her sene Türkiye'de düzenlenen yaz kampı ile Hollanda Yazarlar Kulübü'nün oluşturulmasının yer aldığını belirten Güngör, bu ve benzeri çalışmalara bundan sonrada devam edecekleri mesajını verdi. Güngör, ayrıca bundan yedi sene önce ilki gerçekleşen sempozyuma katılan ülke sayının yedi olduğunu ve bu sayının şimdi ise on altıya çıktığını da kaydetti.
İki senedir bu etkinliğe katıldığının altını çizen Türkiye'nin Lahey Büyükelçisi Selahattin Alpar ise, bu süre zarfında sempozyumun yaptığı yararlı çalışmalara yakından tanıklık etme şansı yakaladığını söyledi.
Bugün dünyanın değişik yerlerinde yaşayan çok sayıda Türk'ün bulunduğunu da dile getiren Alpar, Batı Avrupa'da dahil olmak üzere bu bölgelerde yabancı düşmanlığı ve ırkçılık gibi sorunların yaşandığına değinerek, bunların çözüm yolunun ise toplumsal yaşama katılımdan geçtiğini söyledi. Sosyal, siyasal ve toplumsal hayata etkin bir şekilde katılmanın hem yaşamı kolaylaştıracağını, hem de var olan sorunları hafifleteceğini belirten Büyükelçi Alpar, şöyle konuştu: "Avrupa ve dünyada oldukça önem verilen bir tema bugün bu sempozyumda konuşuluyor: İnsan hakları. İfade özgürlüğü ve vicdan özgürlüğü gibi insan hakları da son derece önemli. Bu hakkın pekiştirileceği ve bu hakkın olmadığı yerlerde bunun talep edilmesine imkan tanıyacak tarzda yönlendirilmesi son derece önemli. Geçen sene olduğu gibi bu senede bunun somut bir eylem planına dönüşeceğine olan inancım tamdır. Ayrıca bu etkinlikler Türkiye'nin AB üyeliğine de olumlu bir katkı yapmakta." Rahmetli Cumhurbaşkanları Haydar Aliyev'in artık slogan haline gelen "Bir millet iki devlet" sözünün gösterdiği istikamet doğrultusunda yapılan bu tür etkinliklere destek vermekten onur duyduklarını belirten Azarbeycan Lahey Büyükelçisi Fuad İskenderov da, kendini Türk hisseden herkesin bu düşünce etrafında birleşmesi gerektiğine dikkat çekti.
Hollanda'da Türkler için Danışma Kurulu IOT Başkanı Başkanı Mehmet Emin Ateş ise, yedi seneden bu yanadır düzenlenen bu sempozyumun Hollanda'da yapılmasının önemi üzerinde durdu.
Programda daha sonra kürsüye gelen Kosova'nın Türk kökenli Çevre Bakanı Mahir Yağcılar ise, aynı zamanda Türk Demokratik Partisi'nin Genel Başkanı olarak hem mecliste ve hem de kabinede Türk toplumunu temsil ettiğini söyledi. Türkçe konuşan, Türkçe düşünen ve Türkçe yaşayan topluluklar arasında işbirliğinin olması gerektiğine de dikkat çeken Yağcılar şöyle konuştu: "Kendimiz güçlü olacağız, Türkçe konuşacağız, Türkçe düşüneceğiz ve Türk'ü de koruyacağız. Aynı zamanda haklarımızı da korumalıyız. Bizim Kosova olarak yolumuz ve durağımız Avrupa Birliği'dir. Haklarımızın farkında olursak hayat bizim için daha iyi olacaktır.Anavatandan uzakta yaşayan topluluklar olarak aynı zamanda bulunduğumuz ülkelerin de gelişmesi için çaba göstermeliyiz."
Bu yedincisi düzenlenen ve on altı ülkenin katıldığı sempozyumdan çıkan sonuçlar daha sonra bildiri haline getirilerek kamuoyuna açıklanacak.