kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
15 Kasım 2008, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
NAZLI ILICAK

Uzan davayı kazanacak mı?

Gazeteport'ta Yavuz Semerci'nin yazdıklarını okuyunca telâşa düştüm. Enerji Bakanlığı'nın Cem Uzan'la olan ihtilâfından söz ediyor.
Hatırlatalım:
AK Parti hükûmeti, Uzan ailesinin kontrolündeki halka açık Çukurova Elektrik (ÇEAŞ) ve Kepez şirketine ait lisansları iptâl etmiş, bu şirketlerin kurduğu hidroelektrik santrallerini de devralmıştı. Daha sonra Uzan ailesi, ÇEAŞ ve Kepez şirketlerindeki hisselerinin bir bölümünü, kontrollerinde olan Kıbrıslı Libananco adlı şirkete sattı. Libananco, Kepez ve ÇEAŞ lisanslarına haksız yere el konduğunu ileri sürerek tahkime (hakem heyetine) gitti. İstenen tazminat miktarı 12 milyar dolar.
Semerci, elindeki belgeye dayanarak, Enerji Bakanlığı'nın avukatı Aydın Coşar'ın gerektiği gibi davayı takip etmediğini ve Türkiye'nin sürpriz bir şekilde 12 milyar dolar ödeme yükümlülüğüyle karşı karşıya kalabileceğini belirtiyor. Nedir bu belge? Uluslararası hakem heyeti verdiği ara kararda, davalı tarafın (Türkiye Cumhuriyeti'nin) tanınan süre içinde davanın esasına ilişkin argümanları sunmadığını, böylece temerrüde düştüğünü vurguluyor. 21 Eylül gününe kadar yeni bir süre veriyor.
Acaba, zamanında vesikaları hakem heyetine sunmayan bir avukatlık bürosu, gerektiği gibi Türkiye Cumhuriyeti'nin menfaatlerini koruyabilir mi? Hakem heyeti bir de Enerji Bakanlığı'nın "yalanını" yakalamış. O da şu: Libananco'nun avukatları "Türkiye'de takip ediliyoruz" demişler. Hakem heyeti de, bu iddianın doğru olup olmadığını sormuş. Enerji Bakanlığı, hakem heyetine "Böyle bir durum söz konusu değildir. Türkiye bir hukuk devletidir. Libananco'nun avukatlarının takip edilmesi ya da dinlenmesi gerçek dışı bir iddiadır" cevabını vermiş. Ama bu arada, Libananco'nun ajanları, telefonların dinlenmesi için alınan mahkeme kararını bulup, hakem heyetine sunmuşlar.
Türkiye Cumhuriyeti, 16 milyar dolarlık kara para aklama soruşturması sebebiyle bu dinleme ve izlemenin yapıldığını ileri sürüyorsa da, Yavuz Semerci, hakem heyetinin ikna edileceğinden şüphe duyuyor.
Ben doğrusu yazılanları çok önemsedim. Ve sürpriz bir gelişmeyle karşı karşıya kalmamak için, hükûmeti uyarmak istedim. Hakem heyeti, Türkiye'nin aleyhine bir karar verirse, herhalde, "Ödemeyiz" demekle işin içinden sıyrılmak mümkün olmayacak. Eğer olabilecekse ve boşuna endişeleniyorsak, bunu da öğrenmek isteriz.