Bir aydır konuşulan düzenleme nihayet yapıldı. Yurtdışından gelecek para, altın vs. gibi servetler yüzde 2 vergilendirilecek. Mevduata garantide ise, yetki hükûmetin.
Ekonomi çevrelerine göre, bu adım geç atıldı. Bir ay önce
Türkiye daha güvenli bir liman görünümündeyken atılsaydı, daha büyük paralar ülkemize girebilirdi. Ayrıca, perakende usulü düzenlemeler, moralleri düzeltmeye yetmeyebilir. İş çevrelerini rahatlatacak ve kamuoyunda psikolojik etki yaratacak kapsamlı bir paket gerekiyor. Sözgelimi, bankaların, birkaç ay içinde ödemek zorunda olduğu
sendikasyon kredisinden doğan borçlar, 3-4 milyar dolar. Eskiden olsa, yabancı bankalar alacaklarının vadesini uzatabilirdi. Şimdi, hemen tahsilat yoluna gidebilecekleri için, bizim bankalarımız da, yeni kredi açmak istemiyor; açtıkları kredileri de kapatma yoluna gidiyorlar.
Peki ne yapılabilir? Hükûmet, bankacılara,
"Ben arkanızdayım" deyip, desteğini belli edebilir.
Daha kapsamlı bir paket hazırlanır mı, hazırlanmaz mı? Erdoğan, IMF anlaşmasıyla Amerika'dan döner mi, dönmez mi? Bunları bilmek kolay değil. Ama ben, bu krizden
Türkiye'nin yüz akıyla çıkmasını hem istiyorum, hem de umuyorum. Eğer az hasarla krizi atlatmayı başarırsa, Erdoğan'ın eli de güçlenecektir.
Bugüne kadar, IMF ile yapılan anlaşmayı AK Parti iktidarı dikkatli bir şekilde uyguladı ve başarılı da oldu. 2001 krizinde, çözüme doğru ilk adımı, Kemal Derviş atmıştı. Bugünkü krizde ise, inisiyatif Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarında. Türk ekonomisini kazasız belâsız esenliğe çıkaracak düzenlemeleri gerçekleştirirse, Erdoğan, iktidarını da pekiştirmiş olacaktır.
Bugünkü Tüm Yazıları
Ekonomik kriz ve beklentiler
Yayın tarihi: 15 Kasım 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/11/15//haber,967F4904D0794F43B000978348D437B6.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.