kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
14 Kasım 2008, Cuma
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
MAHMUT ÖVÜR

Büyükşehirlerde son durum ne?

Yerel seçimlere 5 ay kaldı. Bu seçimlerde en büyük rekabet başta İstanbul olmak üzere 3 büyük şehirde yaşanacak ama 16 büyükşehir belediyesini de hesaba katmak gerekiyor.
Adana, Kayseri, Kocaeli ve daha önemlisi yerel seçim sürecini derinden etkileyecek Diyarbakır'ı kazanmak pek kolay görünmüyor.
16 büyükşehir belediyesi açısından bakınca seçimler çok net biçimde AK Parti ile CHP arasında geçecek gibi. Tabii Doğu ve Güneydoğu ekseninde DTP'yi, bir iki ilde de DSP'yi unutmamak gerek.
Aslında büyükşehirler dışında kalan 65 il, hatta ilçeler açısından da durum aynı. Doğrusu Türkiye, özellikle yerel demokrasi açısından çok renkli ve çok sesli bir zemine sahip değil.
Örneğin ÖDP'li bir tek Hopa Belediyesi var.
Oysa AB ülkelerinde yerel yönetimler daha çok sol, sosyal demokrat partiler arasında paylaşılırken, bizde bu tablo 1994 seçimleriyle köklü bir değişim yaşadı.
Bugün ise 2500 civarındaki belediyenin çoğu AK Parti'nin elinde. Bir anlamda merkezi iktidarı alan yerel iktidarı da alıyor.
Önümüzdeki yerel seçimler bu dağılımı daha da azaltacak gibi görünüyor. Büyük olasılıkla yerel seçimler Batı'da AK Parti-CHP arasında, Doğu'da ise AK Parti ile DTP arasında geçecek.
Bu kutuplaşma ekseninde 16 büyükşehir belediyesine bakınca tablo nasıl olacak?
Bugünden söylenebilecek tek şey, tablonun çok değişmeyeceği.
Yerel seçimlerin seyrini değiştirecek iki büyük şehir var; İstanbul ve Diyarbakır.
Önce İstanbul'a bakalım.
İstanbul bir anlamda Türkiye'nin nabzının tutulduğu şehir... İstanbul'u kazanmak Türkiye'yi kazanmak demek...
Bu nedenle İstanbul'da yerel seçimleri kıran kırana geçecek... AK Parti ile CHP'nin karşı karşıya geleceği bu seçim sürecinde, siyasal zemin de çok kaygan görünüyor. Her an her şey olabilir...
Peki, partiler açısından durum ne?
Bugünden bakınca İstanbul'da AK Parti çok güçlü görünüyor. Aynı şekilde Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da döneminin en "havalı ve rahat" günlerini yaşıyor.
Geçen yerel seçimlerde iki parti arasında 10 puanlık bir fark vardı. Yani genel seçimlerin aksine yereldeki fark çok büyük değil. Bu durum CHP'lileri umutlandırıyor. Bir CHP'li şöyle diyor:
"Biz ya halkın içinden gelen, onun dertlerini paylaşan, halkla yatıp halkla kalkan bir aday çıkartacağız; ya da Kemal Derviş gibi bir marka isim. Bu tercihte hata yapmazsak İstanbul'u alırız..."
CHP'nin seçime ciddi asılacağı kesin.
Ayrıca CHP'nin bu seçimlere Anavatanlı belediye başkanları ve eski sol isimlerle girmesi önemli bir avantaj olarak niteleniyor.

DTP'nin adayı aynı
Gelelim Diyarbakır'a...
Diyarbakır'ı almak ya da almamak...
Siyaset bu ikilem arasına sıkıştırılınca yerel iktidar savaşı da geneli etkileyecek bir noktaya geldi. DTP'nin aday değiştirmeyeceği biliniyor. AK Parti'de birçok isimden söz ediliyor ama henüz netleşmedi.
Diğer büyükşehir belediyelerine gelince.. .
AK Parti'nin rahat olduğu illerin başında Kayseri geliyor. Onu Konya, Erzurum, Bursa, Antalya ve Gaziantep izliyor.
Bu illerden Antalya ve Gaziantep'te CHP'nin de iddialı olduğu konuşuluyor. Antalya'da Prof. Dr. Mustafa Akaydın ve Prof. Dr. Alper Demirtaş adları aday olarak ön plana çıkarken, Gaziantep CHP adayı kesinleşmiş durumda: Eski Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz.
Kocaeli'nde ise CHP, eski başkan Sefa Sirmen'le seçimlere asılıyor.
En kritik illerden biri ise Adana. Adana'da üçüncü dönemdir Aytaç Durak belediye başkanı. Ancak bu kez evdeki hesaplar çarşıya uymayabilir. Bu kez CHP ve SHP birlikteliğinin ve DYP'nin eski gücünü koruyamamasının dengeleri nasıl etkileyeceği merak ediliyor.
Büyükşehirlerde AK Parti rahat görünüyor ama CHP de geçen döneme göre daha fazla zorlayacak seçimleri...