Küçük bir kız çocuğu, dün geceyi anne-baba bildiği insanlarla, "Evim" dediği bir çatı altında geçirmedi.
Henüz 2.5 yaşında o.
Ailesi bildiği insanlardan polis zoruyla alınıp Çocuk Esirgeme Kurumu'nun soğuk yüzlü binasına götürüldü.
Elbette orada çalışanlar ona ellerinden gelen sevgiyi gösterecek, onu avutmak için çabalayacak, korkularını, endişelerini gidermeye çalışacaktır.
Ama bu minik yavru birkaç gün içinde yeni bir şok yaşayacak ve kendisine kucak açmaya hazır, çocuk özlemiyle yanıp tutuşan bir çiftin evine yerleşecek.
Devlet, kurallarla yürür, hepimiz biliyoruz.
Ama bu kuralların 2.5 yaşındaki bir çocuğun yaşamını altüst etmek için hazırlandığını sanmıyoruz.
Eğer, koruyucu ailelik her an vazgeçilebilecek bir mekanizmaysa, hemen durdurulmalı. İnsanların sevgisine bu kadar ihtiyacı olan, güven duygusu gelişmekte olan bir yavrucağın hayatıyla bu kadar kolay oynanmamalı.
Devlet, kuralları, kanunları bireylerin mutluluğu için koyuyor.
Bunları kağıt üzerindeki anlamlarıyla uygularsanız, bazen insanları ve de minik yavruları mutsuzluğa sürükleyebilirsiniz.
Devletin görevi, bu çocuğun mutluluğunu, sağlıklı bir geleceğe sahip olmasını sağlamak.
Eğer bunu koruyucu aile sistemiyle yapamayacak idiyse, ilk baştan bu mekanizmayı çalıştırmayacaktı.İhale iptal etmiyorsunuz ki, bir çocuğu iki yıldır anne-baba bildiği insanlardan koparıyorsunuz. Kafka'nın romanlarında rastlayabileceğimiz soğuklukta bir uygulama.
İstediğiniz kadar kurallardan, aileye imzalattığınız sözleşmelerden bahsedin.
Ortada kira kontratı yok, minik bir yavrunun yaşamı, mutluluğu söz konusu.
Bu kurallar gerçek çocuklar düşünülerek hazırlanmamış belli ki.
Gerekiyorsa kuralları çocukların mutluluğunu düşünerek bir daha yazın.
Bugünkü Tüm Yazıları
Kurallar bir çocuktan daha önemli değil
Yayın tarihi: 13 Kasım 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/11/13//haber,A06124274A354D8E8A9346AA57CD5F50.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.