İstanbul'a 3 Trafik Müdürü gerek!..

Sonunda çözümü galiba buldum.. İstanbul'da trafiğin iflah olması için 3 Trafik Müdürü gerek..
Birincisi, bugünkü gibi, sabahtan akşama ofisinde oturup kâğıtları imzalayacak ve lak lak edecek.
İkincisi, kente devlet büyüklerinden biri geldiğinde ki, hele de Başbakan İstanbullu olduğu için hemen hiç eksik olmuyorlar, yolları açıp kapayacak ve eskortluk yapacak..
Üçüncüsü, yani hakiki Trafik Müdürü ise, görev saatleri boyunca arabasından inmeyip kenti dolaşacak.. Denetleyecek.. Kendi elemanlarını denetleyecek..
Verilen görevleri yapıyorlar mı?.. Yoksa dalga mı geçiyorlar?.. İşlerine, üniformalarına sahip çıkıyorlar mı?.. Trafik kurallarını öncelikle onlar biliyorlar mı?.. İstanbul'da trafik polisliği yapma ehliyet, liyakat, bilgi, sorumluluk ve görev bilincine sahipler mi?..

Ortaköy.. Kavşağın 20 metre ötesinde Trafik ekip arabası var.. Tam da içinde park etmiş bir kamyonet.. Hemen yanındaki kaldırıma da dizi dizi sıralanmış otomobiller.. Yasak halbuki..
Trafik polisine gösterdim.. "Memur Bey bunları görüyor musunuz?.." "Şimdi hepsine ceza yazarım" dedi.. "Mesele o değil" dedim.. "Mesele, bu trafik arabasını görüyorlar.. Başında sizi görüyorlar, 3 trafik polisini görüyorlar.. Gene de kavşağın içine, trafik lambasının dibine arabalarını park edip gidiyorlar.. Bu sizi rahatsız etmiyor mu?.. Bu arabalar her gün burda ve hergün pervasızlar. Sizin burada olmanız umurlarında değil.. Bu rahatsız etmiyor mu sizi.. Trafik polisinin bu kentte adam yerine konmamasından gocunmuyor musunuz?.."

Nişantaşı kavşağı.. Artık olağan vaka.. Vali Konağı'na Harbiye'den girip karşıya gidecek arabalar kavşağa girmiş, ama çıkamıyor. Çünkü caddenin karşısı her zaman olduğu gibi tıkalı.. Çünkü bu cadde girişi yanlış planlanmış. Yol hatası var, ama umursayan yok, yıllardır.
Bu yolun hep tıkalı olması İstanbul'da kimsenin umurunda değil. Kavşaktan çıkamayan arabalar kavşağı tıkamış.. Bu yüzden Teşvikiye Caddesi'nden gelip Rumeli Caddesi'ne gidecek arabalar, Rumeli Caddesi boş olduğu halde yeşilde gidemiyor. Önleri kesik..
Ve orada bir trafik polisi var.. Öyle bakıyor.. Öyle.. Kıpırdamadan.. Bel bel bakıyor.. Teşvikiye Caddesi'ndeki tıkanıklık durduk yerde camiye kadar uzuyor. Yığılma var.. Polis bakıyor..
Çünkü kuralları bilmiyor. Çünkü görev bilinci yok.. Çünkü çözüm üretme yeteneği yok.. Çünkü görevinin "Çözmek" olduğunun farkında değil..
Kural diyor ki.. "Çıkamayacağın kavşağa girme.."
Adam önünün tıkalı olduğunu göre göre girmiş. Çapraz yolu da tıkamış, trafiği kitlemiş.. En büyük suç.. Hadi ceza yazmıyorsun..
Öyle boş, çaresiz bakacağına işaret et, Rumeli Caddesi'ne döndür suçlu arabayı.. Bir tur daha atsın gelsin, bakalım bir daha bu suçu işler mi?.. Onu döndürürsen kavşaktaki düğüm çözülür, Teşvikiye Caddesi'ndeki yığılma da biter.. Bu kadar basit.. Ama hani nerde kuralı bilen, çözüm üreten memur kafası, bilinci?..

Akmerkez.. Gecenin bir vakti.. Papermoon'un önünde park yasak.. Geçiniz.. Duble park etmişler.. İnsanda utanma olur.. Akmerkez'in içinde kapalı oto park var. Papermoon'un hemen yanında da açık otopark var. Oralara bırakma arabanı, şov yapar gibi dükkânın önüne, milletin caddesine duble park et..
En acısı ne bilir misiniz?..
Papermoon'un önünde, dört, tam dört trafik polisi var.. Bir araya toplanmış, kafa kafaya vermiş sohbet ediyorlar.. O rezillikten zerre rahatsız olmadan.. Trafik polisi değil de, Papermoon'un valesi sanki adamlar.. Orda ne işleri var, bu rezilliğe göz yumacaklarsa?.. Avanta yemek mi bekliyorlar yoksa, gecenin o saatinde kapıda tüneyip?..
Bilinçsizlikleri, insana neler düşündürüyor?. Bu dört adamın üniformalarına saygılarının olmayışı, tüm trafik polislerini ne hallere düşürüyor?..

İstanbul'un en kalabalık, en göz önünde, en sembol üç yerinden söz ettim size.. Oralar öyleyse, gerisini varın düşünün..
Nasıl düzelecek işler peki?..
Eğer, 24 saat kendi görev verdiği adamları denetleyecek bir müdür bulursak.. Poposunun üzerine oturup kâğıt imzalayan, sokağa ancak devlet büyüklerine eskortluk yapmak için çıkan değil, görev verdiği elemanları en olmadık zamanda denetlediğine kadrosunu inandıran, günün hangi saatinde nerde ortaya çıkacağı bilinmeyen bir Trafik Müdürü bulduğumuz zaman!..
İstanbul halkına Trafik Polislerini saymayı yeniden öğrettiğimizde!..