Biliyorsunuz, potpuride hiçbir şarkı tam olarak icra edilmez. Biraz ondan biraz bundan söylenir. Potpuride biraz ne yapacağını bilememe, biraz da maymun iştahlılık hali söz konusudur.
Restoranda otururken ne yiyeceğine karar veremeyip; garsona "Biraz şiş, biraz kanat, biraz da Adana koy," demek gibi bir şey.
Yani
'ortaya karışık' hali.
Cumhuriyet'in 85. yılını 'coşkuyla' kutlarken ben de bu potpuri halinden kurtulamadım.
Gel de kurtul!
- Sabah evden çıktım, yakındaki okulun bahçesinde Cumhuriyet kutlamaları vardı. Küçük bir kız hançeresini yırtıyordu. "Cumhuriyet milli egemenlik demektir" gibi çok bildik bir cümleden sonra mealen şunları söyledi: "Biz derslerimizi düzgün şekilde yaparsak; anne babalarımızın, öğretmenlerimizin istediği gibi davranırsak Cumhuriyet daha da güçlenir...."
Yıllar geçiyor ama retorik değişmiyor.
- O gün gazetemizin sürmanşeti Cumhuriyet kutlamaları için ayrılmıştı. Manşet ise kara mizah gibi duruyordu:
"Tecavüzcüye teşvik kararı"
Opera sanatçısı olduğu ortaya çıkan kasklı tecavüzcü yedi yıl önce tecavüzden yargılanmış ama tek celsede beraat etmiş. Savunmada kızın bakire olmaması, kotlu olması gibi gerekçeler öne çıkmış. Yeterli delil bulunamamış.
Yani hukukun 'gukuk' edilmesi hali!
- Aynı günlerde 14 yaşındaki bir kıza taciz iddiasıyla tutuklu bulunan
Vakit gazetesi yazarı, 76 yaşındaki Hüseyin Üzmez, jet bir Adli Tıp raporu ile tahliye edildi. Rapor "Kızın bedensel ve ruhsal hasar almadığını" söylüyordu.
Minareyi çalan kılıfını hazırlar hali!
- Yedi çocuk, sekiz torun sahibi AK Parti milletvekili Recep Koral, 38 yıllık eşinden boşandığını açıkladı.
Milli Takım kuracak kadar torun torba sahibi Koçal'ın boşanma gerekçesi 35 yaşındaki danışmanıyla yaşadığı aşk. Koral'ın duyguları helva gibi olmuş "İkinci baharımı yaşayacağım," diyor.
Bir azgın teke hali!
- Engin Çeber'in karakolda ve Metris Cezaevi'nde gördüğü işkence sonucu ölmesi üzerine bir ilk yaşandı. Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Çeber'in ailesinden devlet adına özür diledi.
"Çok güzel hareketler bunlar," derken, aynı günlerde bakın neler yaşandı:
- Kartal'da bir kafe işletmecisi polislerden yediği dayak yüzünden komaya girdi.
- İstanbul-Ağrı otobüsünü terminal çıkışı durdurarak kimlik kontrolü yapan polis, itiraz edenleri dövdü. Otobüsün muavini, ağzına cop sokulduğunu ve kendisine, "Saksofon çekeceksin," dendiğini söyledi. Şüpheli olarak karakola götürülen sekiz kişiden altısı şikayetçi olunca 'Polise mukavemetten' tutuklandı.
- Şırnak'ın İdil ilçesinde gerçekleştiren kepenk kapatma eyleminin adından tutuklanan sekiz kişiyi polis hastaneye götürerek, sağlam raporu aldıktan sonra hastane bahçesinde dövmeye başladı. Dayak karakola kadar devam etti.
- Antalya'da polis, 18 yaşındaki motosikletli genci "Dur" ihtarına uymadığı gerekçesiyle boynundan vurarak öldürdü.
Bir polis devleti hali!
- Cumhuriyet Bayramı'nı devlet erkanı, üç davetle kutladı.. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül "türban hassasiyeti" yüzünden öğlen saatlerinde devlet erkanına 'eşsiz' bir resepsiyon verdi. Ardından 'sivil' bir resepsiyon düzenledi. Genelkurmay Başkanlığı ise tarihte ilk kez Merkez Orduevi'nde Cumhuriyet Balosu tertip etti. Tek Cumhuriyet'e üç kutlama yani.
Asker vesayeti hali!
Barut fıçısına dönen Kürt sorunundan söz etmedim. Ekonomik krize değinmedim.
Potpuride bir parçanın sonuna kadar söylenmiyorsa, biz de hiçbir sorunun çözümüne ulaşamıyoruz. Her şey çok değişken, heyecanlı gözüküyor ama esasta hiçbir sorun çözülmüyor. Sürekli dönüp kuyruğumuzdaki tenekeyi yakalamaya çalışıyoruz.
Yani kuyruğuna teneke takılmış kedi hali!
Yayın tarihi: 2 Kasım 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/11/02/pz/haber,89E7D4AB552040BF8BAE84DADACA9F74.html
Tüm hakları saklıdır.