kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
15 Ekim 2008, Çarşamba
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Para getirene sorgu sual yok!

Giriş Saati : 15.10.2008 11:24
Güncelleme : 15.10.2008 23:27
Yeni Haber
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, hükümetin Türk vatandaşlarının yurtdışındaki paralarını getirmesi için yasa çıkarmaya hazırlandığını söyledi.

Funds World Turkey 2008 konferansında konuşan Maliye Bakanı Unakıtan, ilginç açıklamalarda bulundu.

Unakıtan, yurtdışındaki Türklerin mevduatını belli bir süre içinde Türkiye'ye getirmeleri halinde bir şey sormayacaklarını ve vergi incelemesinin söz konusu olmayacağını söyledi. Unakıtan, "Yurtdışındaki kazançlarını getirecek Türklere vergi uygulanmayacak. İster şirketlerine ister bankaya koysunlar, sisteme sokmak şartıyla, hiçbir soru sormayacağız, inceleme yapmayacağız. Türkiye dışında kazançları olan herkes getirsin. Bu çalışmayı bugün tamamlayarak, bu akşam ya da yarın hükümete sunacağız" dedi.

Krizin reel sektöre etkilerine de dikkati çeken Unakıtan, en fazla sıkıntıya düşecek kesimin KOBİ'ler olacağını, KOBİ'lerin finansman yapısını güçlendirmek istediklerini, bu nedenle 2009 bütçesine yeteri kadar ödenek koyduklarını ve KOBİ'lere ucuz kredi sağlayacaklarını kaydetti.
Türk vatandaşlarının yurt dışındaki mevduatını ülkeye çekmek için bir kanun çıkaracaklarını anımsatan Unakıtan, bu kanunu bugün Maliye Bakanlığında tamamlayıp, bu akşam veya yarın sabah hükümete sunacaklarını bildirdi.

Maliye Bakanı Unakıtan, "Vatandaşların yurt dışında elde ettiği kazançları Türkiye'ye getirdikleri zaman inşaat şirketleri ve gemicilerden vergi alınmıyordu. Bunu genişleteceğiz. Türkiye dışında kazancı olan herkes buyursun getirsin. Vergi mergi, geriye dönük bir şey yok. Böylece kendi paramıza sahip çıkacağız" şeklinde konuştu.


''AVRUPA'NIN ÖNEMLİ MARKALARINI ALMAYA BAŞLAYACAĞIZ''

Kemal Unakıtan, Türkiye'nin geleceğinin parlak ve ufkunun geniş olduğunu ifade ederek, "Göreceksiniz yarın Avrupa'nın önemli markalarını almaya başlayacağız. Dünyanın bir Çin'i var ama Avrupa'nın Çin'i biziz. Biz şimdi gidip orada en önemli markayı, parayı bastıracağız ve satın alacağız. Dünyanın en iyi tekstil, makine ve başka markalarını alacağız. Avrupalılar da korkmasın" diye konuştu.
Unakıtan, Türkiye'nin önünün açık olduğunu ve cazip ülkeler arasında yer aldığını ifade ederek, "Fon mu getireceksiniz, yatırım mı? Ne getireceksen buraya getir. Sakın ha 'Avrupa'ya mı gidelim bilmem ne diye' düşünmeyin, yazık olur paralara... Beni iyi dinleyin sonra da gelirsiniz bana bir teşekkür edersiniz. Bana teşekkürü de unutmayın" dedi.

d
YATIRIMLAR KISILMAYACAK


Maliye Bakanı Kemal Unakıtan 2009 yılı bütçesini 17 Ekimde TBMM'ye sunacaklarını belirterek, "Bütçe açığı 1,5'in altında... Yatırımlarımızı da kısmayacağız" dedi.

2003 yılından bu yana yaptıkları özelleştirme miktarının 50 milyar doları aştığını, bunun 32 milyar dolarının Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, diğer kısmının da TMSF, Ulaştırma Bakanlığı ve diğer kuruluşlara ait olduğunu bildirdi.

2009 bütçesi hazırlık çalışmalarının aşağı yukarı sona erdiğini belirten Unakıtan "17 Ekimde bütçemizi TBMM'ye sunacağız. Bütçemizde göreceğiniz en önemli husus, disipline riayet ediliyor. Bütçe açığı 1,5'in altında ve bunlara aynen riayet edeceğiz. Yatırımlarımızı da kısmayacağız" dedi.

AB hedefinin olmazsa olmazlardan biri olduğunu, AB yasalarını da en acil şekilde ve TBMM'nin gündemine uygun çıkarmaya devam edeceklerini kaydeden Unakıtan, artık denetime standart ve gözetim getirdiklerini söyledi.

Bankaların gayet dikkatli bir şekilde işlerine devam ettiğini anlatan Unakıtan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Yalnız bu arada bazıları olur da bir paniğe kapılır 'Eyvah, ben ileride bulursam, bulmazsam' diye... Sakın ha kredilerini geri çağırmasın. Bu iş alemini en fazla etkileyen konudur. Ben bankalarımızla toplantı da yapacağım. Onlarla detayları da görüşeceğiz. Onların bizden istekleri olabilir. Onlarla bir uyum içerisinde şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da çalışmalarımız devam edecek. Biz bankacılarımıza güveniyoruz. Bir kredi geri çağırması yapmasınlar, adam almıştır, ona göre yapıyor, ediyor falan... 'Şimdi getir krediyi' ...'Benim krediye daha 6 ay, bir yıl var...' 'Olsun ben istiyorum' altına da yazmışlar karınca duası gibi bir şey yazıyorlar. 'At buraya imzayı' atıyorlar. Orada her şey yazıyor. İstediği an geri alır diye.

Reel sektörümüzü sıkıntıya sokmasınlar, reel sektörsüz bankacılık, bankasız da reel sektör olmaz. İkisi de birbirine muhtaç, biz de ortada hakem gibi hükümet. Sakın ha yapmasınlar bunları... Kendilerinden özellikle istiyorum. Bunun ne demek olduğunu onlar iyi bilirler. Birbirimize sıkıntı yapmayalım. Çok şükür güven bunalımı, likidite sıkıntımız yok."

PETROL FİYATLARINDAKİ DÜŞÜŞ

Bakan Unakıtan, Türkiye'nin en fazla petrol ithal eden ülkelerden biri olduğunu, petrol faturasının 50 milyar doları aştığını hatırlatarak şunları kaydetti:

"Şimdi petroldeki azalış (fiyatları) bize fevkalade memnun ediyor. Petrol diye ödediğimiz, enerji ham maddelerine ödediğimiz fatura Türkiye'de şimdi oralardan 45 milyarlara ve altına düşmeye başladı. Son hadiselerden sonra Türk Lirası yabancı paralara karşı değer yitirdi, bu değer yetirmesinden dolayı ihracatımızda önemli bir artış sağladık."

HOŞCA VAKİT GEÇİRİN TEMENNİSİ

Unakıtan, "Türkiye'de hoşça vakit geçirebilirsiniz. Türkiye'de batan banka, sigorta şirketi yok. Likidite durumu da fena değil, iyi. Toksit kağıt yok. Subprime riskler yok. Türkiye'de rahat edin. Dünyada sıkıntı duydukça Türkiye'ye gelin. Boğazda şöyle bir yemek yiyin, efkar dağıtın" diye konuştu.

Dünyada 1929'dan sonraki en büyük krizin yaşandığını, eskisi gibi istikrar ve likidite bolluğunun da olmadığını hatırlatan Unakıtan, önde gelen yatırım bankalarının ve özel şirketlerin tasfiye edilmeye başladığını söyledi.

Krizin son günlerde Avrupa ve Asya ülkelerine de yansıdığını ifade eden Unakıtan, krizden Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin de etkilendiğini kaydetti.

Kemal Unakıtan, "Dünyada bu krizden etkilenmeyen yok. Afrika'daki kabileler bile bundan etkilenir. Onların da kendilerine göre etkilenmeleri olur. Herkes nasibini alır" dedi.

Finansal krizin maliyetinin her gün değiştiğini, bunun 5 trilyon doları aştığını belirten Unakıtan, "Burada kalacak mı? Kimse kesin bir şey söyleyemiyor. Artma eğilimi biraz daha fazla" dedi.

Global krizin, güven krizine dönüştüğü için yavaş yavaş reel sektörü de etkilemeye başladığına işaret eden Unakıtan, dünya ekonomisinin büyüme rakamlarının da düştüğüne dikkati çekti.

2008 için 3,9 olarak tahmin edilen büyüme rakamının, 2009'da 3 olacağının beklendiğini belirten Unakıtan, bu rakamın 2006 yılında 5,1 olduğunu hatırlattı. Bunun da bir ekonomik yavaşlama getirdiğini, krizin daha şiddetli olduğu ekonomilerde resesyon denilen durgunlukların, ufak oranda küçülmelerin de söz konusu olduğunu anlatan Unakıtan, merkez bankalarının ve maliye bakanlarının bir araya gelerek arka arkaya tedbirler aldıklarını anımsattı.

Hazinelerin "bankaları batırmayacağız" dediğini ve kuvvetli paketler hazırladıklarını anlatan Unakıtan, şöyle devam etti:
"Dünya birlikte hareket etmeye başladı. Bu, dünya ekonomisi için iyi bir şey. Alınan tedbirler tesirli olmaya başladı. Bu şekilde devam ettiği takdirde beklediğimizden kısa sürede iyileşmeye gidecek görünüyor ama dünya ekonomileri tedbirleri almaya devam etmesi gerekir. Bu bir şart olarak duruyor. Dünya ekonomisini yönetenlerin politikalarını gözden geçirilmesi gerekiyor. Bu duruma nereden geldik? Bu, muhakkak suretle yapılacak. Göreceksiniz alınacak tedbirlerle çok daha değişik olacak. Değişime ayak uydurabilen ülkeler ayakta kalacak."

Kemal Unakıtan, konuşmasında reyting kuruluşlarına da değinerek, "Reyting kuruluşları herkese bir not veriyor. Onlara kim not versin? Bunların da gözden geçirilmesi gerekiyor" dedi.

"TEK HANELİ ENFLASYONA TEKRAR KAVUŞACAĞIZ"

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Türkiye'de yakında tek haneli enflasyona tekrar kavuşulacağını, enflasyon düştüğü takdirde faizlerin ineceğini ve bundan hiç kimsenin şüphe etmemesi gerektiğini kaydetti.

Türkiye'nin kendine has, ayrı birtakım önlemleri almasının gerekli olduğunu kaydeden Unakıtan, Türkiye'de batan bir banka, sigorta şirketi bulunmadığını, likidite sıkıntısı çekilmediğini ve güven bunalımının da olmadığını söyledi.

Bankacıların "nefesini bile kontrol ettiklerinin" altını çizen Unakıtan, Türkiye'de reformların devam ettiğini, bu ay veya önümüzdeki ay Türk Ticaret Kanununu kanunlaştıracaklarını, mali disipline çok büyük önem verdiklerini vurguladı.

Şu anda bütçe açığının yüzde 1,5 olduğunu hatırlatan Unakıtan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu yıl yüzde 1,5'ten daha az bir şekilde bir performans sağlayacağımızı ümit ediyorum. Mali disiplinden hiçbir şekilde taviz vermeyeceğiz. Mali disipline çok sıkı sarıldığımızdan dolayı borçlarımızda da hızlı düşüş oldu. Mali disipline devam ederken hiçbir zaman popülizme sapmadık. Aklımızın ucuna bile getirmedik. Seçimler geldi. Bize birçok şey söylediler. Ama biz, hiçbir zaman mali disiplini gevşetmedik ve gevşetmeye de niyetimiz yok. Bunun neticesini başarılı bir şekilde aldık. Bununla da yetinmeyeceğiz. Yakında bir de mali kural getireceğiz, bu işi kanunlaştıracağız. Diyeceğiz ki; bütçe açıkları, borçlanma şundan fazla olamaz, asla çıkarılamaz, şu olamaz, bu olamaz... Bunları arka arkaya mali kural halinde koyacağız."

"TÜRKİYE'NİN ARTIK KENDİ ÇIPASINI KOYMA ZAMANI GELMİŞTİR"

Kemal Unakıtan, Türkiye ile IMF arasında son iki stand-by anlaşmasının başarılı bir şekilde sonuçlandırıldığı, bu anlaşmalardan öncekilerin başarısız olduğu görüşünü dile getirerek, "Türkiye'nin artık kendi çıpasını kendisinin koyma zamanı gelmiştir. Kendi çıpasını koyup, kendi çıpasına da uyması lazım" dedi.

Global krize de işaret eden Unakıtan, şöyle konuştu:
"Eğer biz bu tedbirleri almasaydık, bu kadar bozulan piyasalarda, mali yapıda Türkiye olarak bugün o mali kriz rüzgarının önünde savrulup giderdik. Şimdi evelallah bir şey olmaz. (Biz etkilenmeyeceğiz, hamdolsun durumumuz çok iyi dedi Başbakan... Ondan dolayı da hiç aldırmıyor hükümet...) Böyle saçma laf mı olur arkadaşlar... Emin olun sabahlara, gece yarılarına kadar çalışıyoruz. Ekonomi idaresi olarak birlikte çalışıyoruz. Kimse öyle oturduğu yerden, karnından konuşmasın. Her türlü tedbiri alıyoruz, almaya devam ediyoruz."

"EKONOMİDEKİ BÜYÜME ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK"

Bakan Unakıtan, global krizin Türkiye'yi ne şekilde etkileyeceğine ilişkin değerlendirmede bulunurken, "Borçlanmalar biraz daha darlaşacak ve bunun neticesi faizler biraz yükselecek. Ekonomideki büyüme eskisi gibi olmayacak. Bu dezavantajlara karşın avantajlarımız da var" diye konuştu.
İşçilik maliyetlerini düşürmek suretiyle ara malı ithalatını düşürmeye başlayıp bunun Türkiye'de imal edilmesine başlanacağını ifade eden Unakıtan, Türkiye'nin önüne böyle bir fırsat çıktığını, ülkenin bu fırsattan istifade edeceğine inandığını ve ülkenin tekrar yatırımların arttığı bir ülke haline geleceğini söyledi.

"TÜRKİYE ENFLASYON İTHAL EDİYORDU, ŞİMDİ TERSİNE DÖNMEYE BAŞLADI"

Türkiye'de petrol ürünleri ve enerji fiyatlarının yükselmesi nedeniyle enflasyonun "acayip" şekilde arttığını, ham maddelerin artışından dolayı da enflasyonun yükseldiğini belirten Unakıtan, şöyle devam etti:
"Türkiye bir nevi dışarıdan enflasyon ithal ediyordu, şimdi tersine dönmeye başladı. Petrol ne kadar böyle gider, kimsenin bilmesi mümkün değil. Ama bir tersine dönüş başladı. Bu, Türkiye'de enflasyonu da düşürecek. Göreceksiniz Türkiye'de yakında tek haneli enflasyona tekrar kavuşacağız. Enflasyon düştüğü takdirde faizler düşecek. Bundan hiç kimse şüphe etmesin. Türkiye'nin, tedbirler alınmaya başlandığı, herkes kendi hesabını yaptığı takdirde bu problemleri fırsata çevirme imkanı var."

Özel sektörün borcunun fazla olduğu yönündeki değerlendirmelere de işaret eden Unakıtan, dövize endeksli kısa vadeli borçların kamuda yüzde 2-3 seviyesinde bulunduğunu, bunun kendileri için problem yaratmadığını, özel sektörün borcunun dörtte üçünün uzun vade, dörtte birinin kısa vadeli olması nedeniyle de bir sıkıntının söz konusu olmadığını söyledi.
Kemal Unakıtan, Türk milletine seslenmek istediğini dile getirerek, "Sakın ha enseyi karartmayın. Türkiye'nin önü açıktır. Türkiye tedbirli ve hesaplı gittiği müddetçe daha önemli yerlere gelecektir" dedi.

Geçtiğimiz yıl Türkiye'ye gelen yabancı sermaye miktarının 22 milyar dolara çıktığını hatırlatan Unakıtan, krizden dolayı 2008'de bu rakama çıkamayacaklarını, Ağustos sonu itibarıyla ülkeye gelen doğrudan sermayenin 11,1 milyar dolar olduğunu, yıl sonunda 15 milyar dolara ulaşılacağını tahmin ettiklerini kaydetti.