Şahin: OHAL'in talebi de uygulaması da yok

Meclis'in ilk günü olmasına rağmen yüzler asık, sohbetler tatsız...
Siyasi partilerin grup toplantılarının yapıldığı her salı gününün aksine koridorlar boş...
Liderleri gibi milletvekillerinin konuşmaları da iki konuya odaklı: Terör ve ekonomik kriz...
Tartışma mücadelenin daha etkin yapılabilmesi için Genelkurmay Başkanlığı'nın hükümetten istediği yasal düzenlemeler üzerinde gerçekleşiyor.
Ekranda MHP lideri Devlet Bahçeli, "Gerekirse Olağanüstü Hal" derken, AK Parti milletvekillerinden bazıları tepki gösteriyor.
Askerin "Güneydoğu'da daha yumuşak bir Olağanüstü Hal (OHAL) talep ettiği" haberi kafaları karıştırıyor.

İki talep tamam
Bu sırada Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin ile karşılaşıyoruz.
Askerin taleplerini sıralamadan önce bir noktaya açıklık getiriyor:
"Bu değişiklik talepleri terörle mücadelede başarılı olmanın anahtarı değildir..."
Askerin talepleri üzerinde uzmanların çalıştığını ve bir sonuca vardıklarını açıklıyor.
Bir şüphelinin aracının durdurulması sırasında, kapalı alanların aranmasında yasal bir sakıncanın bulunmadığı kararına vardıklarını belirtiyor.
Sıcak takip halinde terörist bir eve girerse buraya savcıdan izin almadan operasyon yapılıp yapılamayacağına yönelik düzenlemenin de kasım ayında Adalet Komisyonu'nda ele alınacağını bildiriyor.

OHAL olmaz
Bu aşamada "OHAL konusu ne olacak?" diye soruyoruz, şaşırmış bir yüz ifadesiyle bakıp ekliyor:
"Ben de basında okudum; OHAL'in getirilmesi gibi bir düşüncemiz yok. Ne Genelkurmay Başkanlığımız ne de Silahlı Kuvvetlerimizin herhangi bir biriminin OHAL talebi de olmadı. Demokratik hak ve özgürlüklerden geriye gidiş olmaz."
Şahin'i uğurladıktan sonra üzüntülü yüz haliyle yürüyen İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile karşılaşıyoruz.
Başbakan'ın başkanlığında önceki gün yapılan toplantıda, "AB yasaları elimizi kolumuzu bağladı" yönünde bir cümlenin ağzından çıkmadığını belirtiyor.
"OHAL teklifi de konuşmamız da olmadı" diyor.
Elini iki yana açıp, başını sağa sola sallayarak yoluna devam ediyor.