* Oyuncu çiftler arasında zaman zaman rekabet oluşuyor. Sizin de böyle bir duruma düşme endişeniz var mı? Aslında Sinan bu işe benden geride başladı. Tanıştığımızda ben onuncu diziyi çekiyordum, onun daha ilk dizisiydi. Ama Sinan başka açıdan bakıyor olaya. Bu durumun olumlu tarafını değerlendiriyor. Bir iş teklifi geldiğinde, yeni bir proje olduğunda, 'Ben bu kişiyi tanımam, ne dersin?' diye soruyor, mutlaka fikrimi alıyor. Ben de şan şöhret peşinde koşan birisi değildim. Tek derdim kalıcı ve kaliteli işler yapmak. Şimdi ikimiz de ayrı dizilerde oynuyoruz. Dizilerin teması da farklı. Kısacası çatışma yaratacak bir ortamımız olmadı. Hem ben kadınım, o erkek. Birbirimizin muadili olamayız.
DENGELİYİZ, SAVAŞMIYORUZ * Bu sorunlar yaşamamak için nasıl bir yol izliyorsunuz? Biz iş hayatına bir aile mantığında bakıyoruz. Hayatımızı idame ettirmek, geçimimizi sağlamak zorundayız. Bu yüzden hangimizin işinin tuttuğu önemli değil. Maksat para kazanalım. Eve para getirelim. Artık hangimiz olursa... Zaten Sinan'ın tek işi dizi değil. Bir sürü yan işi var. Yazıyor, tiyatro işleri yapıyor. O çalışırken ben de eğitimciliğime ağırlık veriyorum. Dengelerimiz var, pek savaşmadık.
Yayın tarihi: 23 Eylül 2008, Salı Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/09/23/gny/haber,9F4E44341483474D95B6AC1C9F837BA3.html Tüm hakları saklıdır.