Küresel mali kriz, kimilerine göre
1929'daki
Büyük Buhran'dan sonra yaşanan
en büyük ekonomik çöküntüyü anlatıyor. 14 ay önce ABD'de konut kredilerinin geri ödenmemesiyle başlayan süreçte domino etkisiyle büyük yatırım bankaları ve sigorta şirketleri dahil pek çok devin
yıkıldığı veya sendelediği bir noktaya geldik.
Şimdi 3 kritik soru oluştu;
Kriz nereye varacak? Türkiye'ye ne olacak? Biz neler yapmalıyız? İlk sorunun cevabında, kriz,
daha da derinleşecek gibi görünüyor.
Zira
IMF,
Dünya Bankası, bu işi yönetenler(!) ve/veya kurgulayanlar, "
bunlar ne ki. Asıl dalga önümüzde " söylemindeler.
Bir bakıma finansal dünya küzerinden "
Korku İmparatorluğu " inşası telaşındalar.
Bunun da anlamı, kriz sürecek veya sürdürülecek. Ta ki "
maceracı sermaye "ye
yeni bir hareket alanı tanımlanana kadar.
Türkiye'ye ne olacağına gelince...
Öncelikle kriz, henüz
Türkiye'ye gelmedi . Ama gelecek.
Rusya'yı çökertip
İMKB'yi dibe vurdurarak zaten
öncül depremini hissettik.
Fakat biz buna "
genelde hazırlıklı " olacağız. Zira bizim bankaların bilançolarında henüz, ABD mali kurumlarındaki gibi "
sofistike ve egzotik " yatırım enstrümanları yok.
Ayrıca
2001 krizinde mali yapılarımızı bir hayli düzelttik.
Fakat krizin ardından
finansman maliyetlerimiz henüz yükselmedi ama yükselecek ve buna da hazır olmalıyız.
Peki bunlar yeter mi? Tabii ki yetmez.
Krizin durgunlaştırdığı Avrupa, dış ticaretimizin yarısını sağlıyorsa,
onların hapşırması, bizim sanayicimizi yatağa düşürebilir.
Krize karşı bağışıklığımızın avantajını sürdürmek ve kayıplarımızı asgariye indirmek için
mali tedbirlerin yanı sıra reel
ekonomi ve üretimi düzenleyecek (vergi gibi) yeni tedbirler gerekebilir.
Son soru;
bizlerin neler yapacağına dair. Bunun cevabını sonraki yazılara bırakarak neler yapmayacağımızı söyleyebiliriz.
Öncelikle
panik yok. Korku İmparatorluğu'nun bizi
paniğe düşürmesine izin vermemeli.
Borçlanmamalı. Yeni borçlar alırken vadelere dikkat etmeli. Kısa vadeli işletme sermayesi olarak alınmış kredilerle, "
dönüşü 5 yılı bulacak türden " yatırımlara girmemeli.
Bilançoları makyajlamamalı. Aldığınız
konut kredilerinin taksitlerini ödemede zinhar zaafa düşmemeli.
Unutmayın ki bu kriz konut kredisinden başlamıştı.
Yayın tarihi: 19 Eylül 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/09/19//haber,10E19E031B8E4143A036884CC3779E41.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.