kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 19 Ağustos 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
ŞEREF OĞUZ
ÖNERİ-YORUM

Kadın istihdamı

Kadını dışarıda bırakan hiçbir ilişki biçimi ve herhangi bir sürdürülebilir kalkınma modeli yoktur ve olamaz!
Kötü haber ; Türkiye kadın istihdamında, ekonomik performansı ve potansiyeline yakışmayan bir konumda.
İyi haber; bu durum hızla iyileşiyor.
Oysa kadını sisteme katma konusunda ilkleri gerçekleştiren bizdik.
Fakat bu alandaki liderliğimizi koruyamadık ve şimdi bunları, " uyum süreci " adı altında Avrupalı bize sunuyor.
Kadını dışarıda bırakınca, potansiyelinize ulaşamıyor ve fakirleşiyorsunuz.
4.5 milyon okumaz yazmaz kadın.
1 milyon ilköğretimi dahi tamamlamayan kızımız.
Kayıt dışı kadınlarını ancak nikahın ortaya çıkarabildiği kültürel dokuda, 30 yaşında nine olan, dayak ve kuma kaderine razı, küçük, kavruk kadınlar...
Şükür ki "Ana-Kız Okuldayız" örneği kampanyalar ile eğitimden başlayarak kadına yönelik pozitif ayrımcılığa başlayabildik.
Kadın istihdamı noktasında öneri; tüm işlerde "yarı yarıya" dengesini sağlayıcı düzenlemeler ve bakış açısı oluşturmak.
AB, ILO gibi uluslararası kurumların verilerine baktığımızda, kadının sosyal dışlanması ve kadın istihdamındaki ayrımcılık, tüm dünyanın sorunu.
Ülkeler arasında değişen sadece ayrımın kriterleri.
Ancak kapısında bekletildiğimiz AB ve diğer Batılı ülkelerin bu alanda hayli mesafe aldığı da bir gerçek.
Bir kez eğitimle tanıştırılınca kadınların, gerek hayat boyu eğitim ve gerekse istihdama katılma konusunda (Avrupa % 9.4, Türkiye % 2.3) erkeklerden daha gayretli olduğunu görüyoruz.
Kadını istihdamda geri bıraktıran, yasalarımız mı?
Aksine, yasalarda bu konuda hiçbir sorun yok. Sorun, uygulama aşamasında meydana geliyor; " çok boyutlu yoksulluk, özellikle kırsal kesimde, eğitimden ve istihdamdan yeterli pay alamayan kadının belini büküyor. "
Akla yakın gelenleri sayalım;
Kadın istihdamı sorununu çözmede samimi
olmak. Genç nüfus söylemini bırakıp kızlarımız dahil gençlere etkin eğitim imkanı sunmak.
Kadınlara pozitif ayrımcılığı özendirmek. Öğrenimin ötesine geçerek beceri kazandırmaya odaklanmak.
Belki de en önemlisi, çağdışı ve ikiyüzlü olmamak.
İşine geldiğinde Türkiye'yi Formula 1 yarışçısı bir ülke gibi tanımlayan yöneticilerimizin, 12 silindirli Ferrari'nin 6 silindirini atıl tutması dürüstlük olamaz.