Dünyanın yıllık sağlık harcaması,
4.1 trilyon $ ve bunun
3.2 trilyon $'ı OECD ülkelerinde.
Dünya nüfusunun yaklaşık
% 20'si, toplam sağlık harcamalarının
% 80'ini gerçekleştiriyor.
OECD ülkeleri içinde bizim sağlık harcamamız (
yılda 586 $), ortalamanın
( 2.809 $) beşte biri düzeyinde.
Baktığınızda; "
sağlık olsun " diyesi geliyor insanın.
Milli gelirinin
% 7.6'sını sağlığa ayırabilen
Türkiye'de bu alanda iyileşme var fakat temel sorun;
sağlığa ayırdığımız kaynakların etkin kullanılamaması. Deloitte'un "
Türkiye'de ve Dünyada Sağlık Ekonomisi 2008 Raporu " bir öneri sunuyor;
"
Gelişmiş ülkelerle aynı standartlara kavuşmak ve kaynakları etkin kullanabilmek için sağlık ekonomisini hayata geçirmek zorundasınız ."
Sağlık sektörü ile "
ekonomisini " birbirine karıştırmayın.
Sektör, özel sağlık kurumları üzerinden giderek
büyüyor . Ancak
büyümenin sağlıklı olduğunu söylemek zor.
Zira, iyileşmeler olmakla birlikte,
sağlığa ayrılan kaynakların kaliteli sağlık hizmeti üretmekten çok uzak olduğu apaçık ortada.
Sağlık ekonomisi, tam da bu "
ekonomik aklı " tanımlıyor.
5 yıldızlı otel hizmetiyle
sağlık hizmetini karıştıran özel hastanelere baktığınızda ortalıkta belki bir
ekonomi(!) olduğunu hissetsek dahi,
"sağlık"tan emin olamıyoruz. Başka bir gelişme daha var; Düne kadar devlet; "
kamu bankaları " veya
KİT'ler üzerinden soyuluyordu.
Şimdi bu işi
sağlık harcamaları ile yapmak, pekala mümkün ve çok da yapan var.
Her ne kadar
Sağlıkta Dönüşüm, Referans Fiyat gibi uygulamalar ile bu alanda iyileşme göstersek dahi hala
alınacak çok merhale var. Bir yandan OECD içinde sağlığa en az kaynak ayıran ülke olmak ve diğer yanda da bu kaynağı "
sağlığa dönüştürememek ", akıl açığımızdan kaynaklanıyor.
Gereksin veya gerekmesin doktoru çok ilaç yazmayınca öfkelenen
hasta. Gereksin ya da gerekmesin parmağın dahi incinse vesikalık foto ister gibi MR talep eden
doktor. Gereksin ya da gerekmesin tahliller ile faturayı şişiren
sağlık kurumu.
Ve tüm bunlara ilave olarak sektörde hala tam kontrol sağlayamayan ve düzenleyici rolünü yerine getiremeyen
bakanlık. Anlayışların "yeni normal"e taşındığı
Türkiye'de sağlıktaki bu
bezirganlığın, sağlıklı bir
ekonomiye dönüşmesi gerekiyor.
Türkiye,
sağlıksız büyüyemez zira.
Yayın tarihi: 22 Ağustos 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/08/22//haber,61819956EC874822A3BFE9DE64C3AD06.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.