Giriş Saati : 14.09.2008 11:28 Güncelleme : 15.09.2008 00:22
Türk Eğitim-Sen, üniversiteye ilk adımının maliyeti ve üniversite çalışanlarının mali durumunu araştırdı. Araştırmaya göre gençlerin üniversiteye ilk adımının maliyeti, 2 bin 131 YTL ile 4 bin 516 YTL arasında değişiyor.
Türk Eğitim Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, bir öğrencinin üniversiteye ilk adımının maliyeti ve üniversite çalışanlarının mali durumuna ilişkin yapılan araştırmanın sonuçlarını açıkladı. Araştırmaya göre, şehir dışında ikamet eden ve yurtta kalan bir öğrencinin üniversiteye ilk adımı atmasının maliyeti harç ücreti, yurt, yol, yemek, sosyal faaliyet, ders araç-gereçleri, fotokobi ve kitap masrafı dahil 2 bin 131 YTL ila 2 bin 954 YTL arasında değişiyor. Öğrencinin tek başına eve çıkması halinde ise maliyet 3 bin 704 YTL'ye kadar çıkıyor.
Araştırmaya göre, Mühendislik-Mimarlık fakültesini kazanan bir öğrenci evi iki arkadaşı ile paylaşması halinde ise harç, kitap, ders araç-gereç, fotokopi, gıda, giyim, ulaşım, sosyal faaliyet ile birlikte masrafı 2 bin 469 YTL, Tıp Fakültesinde okuyan bir öğrencinin ise 2 bin 737 YTL oluyor.
İKİNCİ ÖĞRETİM MALİYETLERİ YÜKSELTİYOR
İkinci öğretimde okuyan bir öğrencisinin ise üniversiteye ilk adımın maliyeti daha da yükseliyor. Araştırmaya göre, Eğitim Fakültesi'nde okuyan öğrencinin de üniversiteye ilk adımının maliyeti en az 2 bin 836 YTL, en fazla 3 bin 886 YTL oluyor. Mühendislik-Mimarlık Fakültesinde okuyan ikinci öğretim öğrencisinin üniversiteye ilk adım atmasının maliyeti ise en az 3 bin 466 YTL, en fazla 4 bin 516 YTL.
Ailesinin ikamet ettiği şehrin dışında öğrenimini sürdüren ve devlet yurdunda kalan bir üniversite öğrencisinin aylık temel harcaması ise 715 YTL'yi buluyor. Araştırmaya göre, öğrenci tek başına ev kiralayıp, kendisini geliştirmek için yabancı dil kursuna gidecekse, aylık masrafı bin 705 YTL'ye, bilgisayar kursuna gidecekse 2 bin 140 YTL'ye kadar çıkıyor.
TÜRK PROFESÖRÜ, AVRUPALI MESLEKTAŞININ 5'TE BİRİNİ KAZANIYOR
Araştırmaya göre, ABD'de profesörlerin maaşı ortalama yıllık 76 bin 293 dolar ila 129 bin 527 dolar arasında değişirken Türkiye'de 31 bin 387 dolar. ABD'de bir Doçent yıllık 59 bin 938 dolar ila 94 bin 444 dolar arasında kazanırken, Türkiye'de 22 bin 209 dolar kazanıyor. Yine ABD'de bir Yardımcı Doçent, yılda 49 bin 214 dolar ila 79 bin 910 dolar arasında maaş alırken, Türkiye'de 3. derecede bir Yardımcı Doçent ancak 16 bin 733 dolar maaş alıyor. Araştırmaya göre ABD'de bir asistan yılda 39 bin 834 ila 63 bin 174 dolar arasında ücret alırken, Türkiye'de 4. derecede bir araştırma görevlisi 14 bin 363 dolar ücret alıyor.
Araştırmada, maaş "uçurumu"nun Türkiye ile Avrupa Birliği ülkeleri arasında daha da yüksek olduğuna işaret edildi. Araştırmaya göre, Türkiye'de en üst derecede çalışan bir Profesör yıllık 22 bin 319 Euro alırken, AB ülkelerinde 42 bin Euro ile 120 bin Euro arasında ücret alıyor. Birinci derece bir Doçent ise Türkiye'de yıllık 15 bin 792 Euro ücret alırken AB ülkelerinde 30 bin ila 84 bin Euro ücret alıyor. Araştırmaya göre, 4. derecede bir araştırma görevlisi de Türkiye'de 10 bin 213 Euro alırken, AB ülkelerinde 24 bin ila 48 bin Euro kazanıyor.
AB ülkelerinde akademik kadro dışında üniversite çalışanlarında da gelirleri oldukça yüksek olduğuna dikkat çekilen araştırmaya göre AB ülkelerinde bir memurun maaşı yılda 12 bin ila 24 bin Euro iken, Türkiye'de 3. derecede bir memur 7 bin 429 Euro kazanıyor. Araştırmada, Bir hizmetlinin AB ülkelerinde 9 bin 600 Euro ila 18 bin Euro arasında, Türkiye'de ise 6 bin 905 Euro ücret aldığı belirtildi.
KONCUK, "AİLELERİN NE ŞARTLARDA ÇOCUKLARINI OKUTTUĞU BELLİDİR"
Araştırmanın sonuçlarını değerlendiren Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, üniversite okumanın oldukça masraflı olduğunu belirterek, "Harç, yol, yemek, giyim, barınma, kitap masrafları derken, öğrencileri uzun bir liste beklemektedir. Bugün elektriğe, doğalgaza art arda yapılan zamlar düşünüldüğünde, hayatın giderek pahalandığı göz önüne alındığında kıt kanaat geçinen ailelerin çocuklarını ne tür şartlarda okuttuğunu anlamak zor olmayacaktır.
Üniversite çalışanları da dünyadaki meslektaşlarına kıyasla düşük ücret almaktadır. Büyük bir özveri ile çalışan akademisyenler ve idari personelin emeği ne yazık ki karşılıksız kalmaktadır. Diğer çalışanlar gibi üniversite çalışanları da geçinmek için büyük çaba göstermektedir. Tüm bu gerçekler göz önüne alındığında hem üniversite öğrencilerini, hem de üniversite çalışanlarını ekonomik yönden zor bir yıl beklemektedir" diye konuştu.
TÜRK EĞİTİM-SEN'İN ARAŞTIRMASINA GÖRE BİR ÖĞRENCİNİN ÜNİVERSİTEYE İLK ADIMI ATMASININ VELİYE MALİYETİ