Sırası geldiğinde yazıyorum. Yarım asra yakın zamandır yelkenciyim, ama hep keyif yelkencisi oldum, yarış değil. Bu sözlerimin altında yarışçı iyidir, öteki kötüdür gibi bir kasıt yok. Çünkü eninde sonunda herkes yelken sporuyla ilgili, hepimiz denizi seviyoruz. Hatta yelken yarışçıları arasında gezi yatlarıyla yarışan arkadaşlarımız da var. Açıkçası onlara imreniyorum. Hem geziyorlar hem de yarışabiliyorlar. Bu nedenle gezi sınıfı için hemen her yarışta ayrı bir kategori açılmasından yanayım. Ancak gerçekten de denizi sadece yarışmak için kullananların diğerlerinden büyük bir farkları var. Öyle de olmak zorundalar. Dünyadaki yarışlar da bu mantıkla yürüyor; en üstün teknolojiyi kullanacaksın, bedenen de takım halinde de formunun zirvesinde olacaksın! Hoş bizde henüz dışarıdakiler kadar profesyonel yelkencilik gelişmediği için, günün tamamını kondisyon salonlarında ve antrenmanlarda geçirenler yok, ama yakın zamanda böyle bir çizgiye gelirse de hiç şaşmam. Yelken yarışları dışında denizde düzenlenen bir başka etkinlik türü de ralliler... Deniz rallileri, otomobillerin aksine yarış değil. Bir türlü toplu gezi gibi... Bu farklılığı da denize uzak kimselere anlatmak zor oluyor. "Madem yarışmıyorlar, o zaman neden ralli yapıyorlar?" diyebiliyorlar. Cevabı gayet basit: Ralliler, denizcilere bir arada bulunma fırsatı yaratıyor. Görmedikleri yerlere topluluk güvencesiyle gidebiliyorlar, tek başına gidilmesi en azından bürokratik olarak zor limanlara neredeyse protokol misafiri gibi girip çıkıyorlar. Ülkemizde bunun en başarılı örnekleri Karadeniz Yat Rallisi KAYRA ve Ege Yat Rallisi... KAYRA, yabancı yatçıların da büyük ilgi gösterdikleri, iki aydan fazla süren ve tüm Karadeniz ülkelerinin gezildiği bir etkinlik, Ege Rallisi'nde ise Yunanistan limanlarına gidiliyor. KAYRA, Ataköy Marina Yat Kulüp'ün, Ege Rallisi ise Setur'un organizasyonunda gerçekleşiyor. KAYRA'nın komodoru Teoman Arsay, Ege Rallisi'ninki ise Necati Zincirkıran... Bu iki tecrübeli yatçının önderliğinde denize çıkmak bile herkes için başlıbaşına büyük bir fırsat. Önümüzdeki hafta
Türkiye Açıkdeniz Yat Kulübü TAYK'ın ilk kez düzenleyeceği Mavi Ralli adında, uluslararası bir ralli gerçekleşecek. Bugüne kadar hep yat yarışlarıyla adını duyuran TAYK'ın rallisinin komodorluğunu da denizcilik dünyasının ünlü isimlerinden Cahit Üren yapacak. 25 tekneyle sınırlı olan ralliye Turkish Bank, Beneteau
Türkiye Temsilcisi Tezmarin ve
Naviga dergisi destek veriyor. Bodrum Milta Marina'nın ev sahipliğinde 13 Ağustos'ta başlayacak ralliye katılacak yatlar, önce Bodrum'dan Palamut Bükü'ne, daha sonra da Yunanistan'ın Simi Adası'na gidecekler. Sonraki limanlar ise Bozukkale ve Marmaris olacak. Hemen içimde kalan bir ukteyi söyleyeyim: İçim gitmesine rağmen bu son ralli de dahil, rallilere katılamıyorum. Çünkü pek çoğu bir gazetecinin katılamayacağı kadar uzun oluyor. Bazılarına ise Mavi Ralli'de olduğu gibi izin günlerimi denk getiremiyorum. Doğrusu uzaktan da olsa onları takip etmekten zevk duyacağım.
İki küçük not: * Dün tamamlanan Shop&Miles Bodrum Yarışları, ben yazımı hazırladığım sırada henüz başlamamıştı. Önümüzdeki hafta bilgi vereceğim.
* Geçen hafta yazdığım tatsız olayda yaralanan yatçının bir gözünde görme kaybı olduğunu, elmacık kemiğinin kırıldığını ve kaşının altına platin parça takıldığını üzülerek öğrendim. Olayın polisiye tarafı mahkemeye intikal ettiği için söyleyecek bir şey yok. Ancak tüm yaşananlar, ödül töreninden önce gerçekleştiği için federasyonun nasıl bir işlem yapacağını merakla bekliyorum.
Yayın tarihi: 10 Ağustos 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/08/10/pz/noyan.html
Tüm hakları saklıdır.