Gerçekten de çok mutluyum... Hani "Say," deseniz şu anda okyanuslarda kaç Türk var, net bir şekilde sayabilir miyim bilemiyorum. "Kaç Türk denizcisi yelkenle dünya turu yaptı?" derseniz onda bile hata yapabilirim. Özeti şu: Şükürler olsun denizlerde çoğalıyoruz. İnşallah dünya denizlerinde dolaşan Türklerin teknelerine kendi bayraklarını çekebilecekleri günler de gelecek... Meclis Komisyonu'na gelen ve Motorlu Taşıtlar Vergisi'ni kaldırıp yerine harç getiren tasarının yaraya tam merhem olamayacağını ve bazı önemli eksikleri olduğunu yazmıştım. Umarım uyarılar dikkate alınır ve dağ fare doğurmaz!.. Neyse biz konumuza dönelim. Dün, yaklaşık beş yıldır yelkenle dünya turu yapan bir Türk teknesi daha yolculuğunu tamamlayarak yola çıktığı liman olan Fethiye'ye döndü... Alim ve Hattaya Sür adlı denizcilerimiz bugüne kadar yapılanlardan farklı bir tekne ile yolculuklarını tamamladılar. Onların teknesi My Chance, bir katamarandı. Çift gövdeli katamaranlar dünya turu için pek fazla tercih edilmiyor. Çünkü devrildiği zaman tekrar düzelememek gibi çok önemli bir handikapları var. Üstelik My Chance, belki de dünya turu yapan en küçük katamaranlardan biriydi. Çok şükür Sür çifti, kazasız belasız büyük bir keyifle seyahatlerini tamamladılar...
TEKRAR AÇILACAKLAR
Alim Sür yolculuğunun bitiş gününü özellikle seçti. 15 Haziran, geçen hafta yazdığım gibi ilk dünya turu yapan denizcimiz Sadun Boro'nun Türkiye'ye döndüğü gündür. Alim ve Hattaya bugün, yani 15 Haziran'da uçakla İstanbul'a gelecek ve bu yıl Sadun Boro'nun adına düzenlenen Naviga Cup'ı büyük usta ile birlikte izleyecekler... Hem bugün yapılan yarışların hem de yarın akşam yapılacak ödül töreninin ne kadar renkli, keyifli geçebileceğini tahmin ediyorum. Çünkü bu yolculukla ilgili kararını Sadun Boro'nun Pupa Yelken adlı kitabını okuyarak veren Alim Sür, yola çıkmadan önce de, daha sonraları da Boro ile irtibatını hiç kesmemiş ve onun engin tecrübelerinden çok yararlanmıştı. Bu arada bir haber daha verelim. Alim ve Hattaya Sür şimdiye kadar hiçbir denizcimizin yapmadığı bir şeyi daha yapacak ve kısa bir süre sonra tekrar yelkenle dünya turuna çıkacaklar. Hem yine yelkenle, hem de yine katamaranla!.. Ancak bu kez tekne My Chance değil. İşadamı Mustafa Aksoy'un Betame adlı katamaranı... Betame iki ay önce Güney Afrika Cumhuriyeti'nden yola çıkmış, ancak yepyeni bir tekne olmasına karşın pek çok arıza nedeniyle Namibya'ya girmişti. Aksoy ve Alim - Hattaya Sür, önümüzdeki günlerde Namibya'ya giderek yeni dünya turuna oradan başlayacaklar. Onlara şimdiden "Allah selamet versin..." diyorum. Alim- Hattaya Sür: 16 Eylül 2003'te Fethiye Ece Saray Marina'dan yola çıktılar. Yolculukları süresinde zaman zaman fırtına mevsiminin geçmesini beklemek için teknelerini karaya çekip, bu süre içinde Türkiye'ye geldiler. Alim Sür çifti yolculuklarının en büyük fırtınalarından birini ise tıpkı bir başka denizcimiz Ekrem İnözü'nün başına geldiği gibi Akdeniz'de, Türkiye'ye dönüşlerinde yaşadılar ve az daha bu yüzden çok iyi planlamalarına rağmen varış tarihlerini Sadun Boro ile aynı güne denk getiremiyorlardı...
Yayın tarihi: 15 Haziran 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/06/15/pz/haber,19AECEAC1D2C423AA0C74110112085D1.html
Tüm hakları saklıdır.