YouTube'a getirilen yasak üçüncü ayını doldururken Türkiye, bir kez daha politik ve ahlaki sebeplerle internet sitelerine yasak getiren Çin, İran, Suudi Arabistan gibi ülkeler sınıfına dahil oluyor. Peki bu yasaklardan kurtulmanın yolu ne?..
İnternet dünyasının en popüler video paylaşım sitesi YouTube'a (www.youtube.com) getirilen yasak üçüncü ayını doldurdu. Atatürk'e hakaret içeren videolar nedeniyle yasaklanan sitenin
Türkiye'den görünen bölümünden ilgili görüntülerin kaldırılmasına rağmen yasak sürüyor. Yasağın bu kadar uzun sürmesinin sebebi, dünyadaki tüm servis sağlayıcılardan,
Türkiye'de temsilci bulundurmalarının ve Faaliyet Belgesi sunmalarının istenmesi. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, daha önce YouTube'un
Türkiye`de ofis açmadığı ve resmi bir temsilci atamak istemediği için muhatap bulamamaktan şikayet etmişti. YouTube ile Telekomünikasyon Kurumu arasında yapılan görüşmeler sonucunda YouTube'a 'com.tr' uzantısıyla sağlanacak erişimde zararlı içeriğin ayıklanması kararlaştırılmıştı. Yasağın ne zaman kaldırılacağı ise henüz bilinmiyor. YouTube'a erişim yasağı 5 Mayıs 2008'de başladı. Yasağa gerekçe olarak Mustafa Kemal Atatürk'e hakaret ettiği söylenen bir video gösterildi. Önce 24 Nisan'da Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, ardından 30 Nisan'da Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi ve nihayet 5 Mayıs'ta Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi kararıyla YouTube yasaklandı. 599 ve 402 numaralı mahkeme kararları gerekçe gösterilerek kapatılan site, geçtiğimiz yıl mart ayında yine yasaklanmış, ancak iki gün süren yasaktan sonra YouTube açılmıştı. Siteye ikinci yasak ise 2008 Ocak ayında geldi. World Socialist Web Site'ın (www.wsws.org) haberine göre YouTube'un yasaklanmasına sebep olan video, eşcinselliğin Yunanistan'da başladığı ve bütün Yunanlı erkeklerin eşcinsel olduğunu söyleyen bir videoya cevap olarak Mustafa Kemal Atatürk'ün de eşcinsel olduğunu öne sürüyordu. Türk medyasının infialiyle olay manşetlere taşındı, YouTube'a yüzbinlerce eposta gönderildi.
TEK YASAK YOUTUBE'A DEĞİL YouTube yasağına ara formül ile bir çözüm yolu bulma çalışmaları sürerken, bir başka video paylaşım sitesi olan Dailymotion sitesine de (www.dailymotion.com) mahkeme kararıyla yasak geldi. Yasağın gerekçesi, diğer erişim engelleme uygulamalarında olduğu gibi bilinmiyor.
Türkiye'nin dünya internetine tek başına kural getirmeye çalıştığını öne süren Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi ve
Türkiye'de internetin kurucularından Prof. Dr. Mustafa Akgül, "Bir başka deyişle,
Türkiye ve ABD gazeteleri, Brezilya dergileri, Fransa'da kitapları yasaklamaya kalkıyor görüntüsü veriyor," diyor ve devam ediyor, "
Türkiye bu konuda ısrarla dünyaya 'önder olma çabasını' sürdürüyor. Tüm dünyanın uğraştığı bazı marjinal sorunları, gazete ve kitap yayıncılığında edinilen refleksleriyle yasaklayarak sorunu çözmeye çalışan, bu arada ülkeye zarar veren ve iletişim özgürlüğüne, hukuk devleti ilkelerini çiğneyen bir ülke görüntüsü veriyoruz. Aslında, sadece sakıncalı bulunan nesneleri yasaklamak mümkün. Niye bir kitap nedeniyle koca bir kütüphaneyi yasaklamakta ısrar ediliyor? Bir suçluyu yasaklamak için, suçsuz insanları cezalandırmanın; Türk vatandaşlarını zararlı içerikten korumak adına,
Türkiye'ye zarar veren uygulamaları ısrarla sürdürmenin anlamı ne?" Yasaklanan sitelerden Wordpress.com'da 3.5 milyon web günlüğü (blog) bulunuyor ve bir günlükte yer alan tek bir yazı nedeniyle 3.5 milyon günlük sahibi ve bu sayfaların okurlarının mağdur edilmesi gibi tuhaf bir durum ortaya çıkmış oluyor. Akgül bu yasaklamaların hukuk devletiyle bağdaşmadığını, özellikle de bir bilgi toplumu olmaya çalışan
Türkiye'ye hiç yakışmadığını anlatıyor: "Yasaklamaya neden olan videolar, internetin
Türkiye'den görünen boyutundan çoktan kaldırıldı. Peki niye yasak hâlâ sürüyor? Çünkü,
Türkiye dünya internetine tek başına kurallar getirmeye çalışıyor. Bir yandan, dünyadaki tüm yer sağlayıcılardan,
Türkiye'de temsilci bulundurmaları ve 'Faaliyet Belgesi' alması isteniyor. Öte yandan, Türk mahkemelerinin yasaklama kararının tüm ülkelerde geçerli olması bekleniyor. Savunma almadan, tedbir kararının, uluslararası teamüllere uyulmadan uygulanmak istenmesi ne kadar gerçekci ve anlamlı?"