Türkiye'nin 2004'ten sonra açık veya gizli bir darbe olgusuyla karşı karşıya kaldığı gerçeğini hepimiz biliyoruz. O tarihten sonra artan cinayetleri, patlamaları, suikastları ve toplumsal hareketlenmeleri hep birlikte yaşadık.
O sürecin en kritik yılı 2007'ydi.
O güne kadar perde arkasında neler yaşandığını en açık şekilde Nokta dergisinin yayınladığı Oramiral
Özden Örnek'in günlükleri ortaya koydu. O günlüklerde,
"Ayışığı ve Sarıkız" kod adlı iki darbe planından, medyanın yönetilmesine, meydanların harekete geçirilmesine kadar bir dizi eylemin planlandığı yer alıyordu.
Sonra ne oldu?
Sadece "yalan" denilen günlüklerle ilgili o gün Nokta'nın Genel Yayın Yönetmeni olan
Alper Görmüş yargı önüne çıktı.
Onca baskıya, sahibi dergiyi kapatmasına rağmen
Görmüş'ün yalan yazmadığı ve iftira atmadığı kanıtlandı ve beraat etti.
Ama nedense o günlüklerin içinde yer alan ve suç teşkil eden darbe planlarına yönelik bir soruşturma açılmadı, açtırılmadı.
Önceki gün ÖDP Genel Başkanı
Ufuk Uras, bu konuda önemli bir adım attı. Oramiral
Özden Örnek'in günlüklerinde yer alan Ayışığı ve Sarıkız darbe girişimleriyle ilgili Meclis'e araştırma önergesi verdi.
İlginçtir DTP'nin 20 milletvekiliyle bağımsız
Hamit Geylani dışında kimse önergeye destek vermedi. İşte
Türkiye bu garip koşullarda Ergenekon Operasyonu ile yüzleşiyor.
Bu zemindeki bir yüzleşmenin nasıl sonuçlanacağını ise Ergenekon iddianamesinin sağlam verilere dayanıp dayanmadığı ortaya koyacak.
Taraf gazetesi yazarı
Gökhan Özgün davayı tanımlarken şöyle diyor:
"Ergenekon davası bir el bombası seri numarasıdır. Hakikiliği tescil edilmiş bir cunta günlüğü davasıdır. Cinayet davasıdır. Silahlı örgüt davasıdır." Bir tarafın böylesine net gördüğü, öteki tarafın görmezlikten geldiği kritik bir hesaplaşma süreciyle karşı karşıyayız.
Bu nedenle gözler bugün veya önümüzdeki birkaç gün içinde açılacak olan
"Ergenekon Davası" na çevrilmiş durumda. Dava dosyasındaki somut kanıtlar bütün bu tartışmalara yeni bir boyut katacak.
Önceki gün Ankara'da Meclis'te karşılaştığımız bir milletvekili davanın bu özelliğine dikkat çekerek şöyle diyordu:
"Atılan adım önemli bir adım. Ama onun kadar önemli olan şey sürecin iyi yönetilmesi. Eğer
Türkiye darbecileri ve darbe girişimcilerini ve bunun destekçilerini bir şekilde tutukluyor ve yargı önüne çıkartıyorsa bu demokrasinin geleceği açısından son derece önemli. Ama bu hesaplaşmada
'İslamcı kesim, laik kesimi saf dışı bırakıyor' gibi bir algı yaratılırsa ve dava güçlü kanıtlara dayanmazsa bundan hepimiz çok büyük zarar görürüz."
Bugünkü Tüm Yazıları
'Darbe Günlükleri'nden Ergenekon Davası'na
Yayın tarihi: 4 Temmuz 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/07/04//ovur.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.