Başbakan
Erdoğan'ın yerel seçimlerde alınması için hedef gösterdiği kentlerin başında İzmir geliyor.
Bir önceki yazıda AK Parti'nin İzmir'deki yol haritasını anlattık.
Şimdi sırada CHP var.
İzmir'de 2002 genel, 2004 yerel seçim sonuçlarına bakıldığında CHP ciddi biçimde önde görünüyor.
AK Parti'nin CHP'nin güçlü olduğu bu kentte umutlanmasını sağlayan şey ise 22 Temmuz 2007 seçimleri...
Bu seçimlerde AK Parti inanılmaz bir yükseliş sergileyerek oy farkını 100 bin civarına çekti.
Bu bir anlamda
"kale" nin düşebileceğinin işaretiydi.
Bir CHP'li seçim sonuçlarını şöyle yorumluyor:
"Bu kesim iki seçimdir İzmir'de denize inemedi. Ama 22 Temmuz'da kırılma yaşandı ve 9 milletvekili çıkardılar. CHP'nin milletvekili sayısı da o kadar. Bu çok önemli... Tahminlerin ötesinde bir güç elde ettiler. Şimdi yerel iktidarı istiyorlar. Seçimlerden bu yana kapı kapı çalıştılar. Bunu da
Erdal Kalkan kaptanlığında sol bir isimle yapıyorlar."
Peki, CHP cenahı ne yapıyor?
"İzmir kalesi"ni kaptırmamak için hangi stratejiyi izliyor?
Doğrusu CHP'nin İzmir özelinde bir seçim stratejisi izlediğine dair belirti yok. Ancak bu hiçbir şey yapılmıyor, anlamına da gelmez.
Öncelikle İzmir CHP için doğal bir taban...
Kentli, laik, sosyal demokrat ve liberal bir toplum yapısı var. Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinin çoğunluğu CHP'nin elinde... İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı
Aziz Kocaoğlu,
Ahmet Piriştina'dan sonra yüksek bir profil sergilemese de sevilen bir isim...
Bu pozitif zemine rağmen CHP'nin en büyük handikabı örgüt içi ilişkiler. Parti içi ilişkiler nedeniyle herkes birbiriyle kavgalı, il ikiye bölünmüş durumda, kimse kimseyi sevmiyor. Hatta mahkemelik olanlar bile var.
İşte bu tablo, CHP penceresinden bakanları korkutuyor. Bu nedenle sadece Büyükşehir Belediyesi'nde değil ilçe belediyelerinde de
"aday kimliği" çok öne çıkıyor.
Bir CHP'li şöyle diyor:
"İşimiz hiç kolay değil. Bunun için aday seçimi çok önemli. Halkın sevdiği, iş yapacak adayları tespit edecek bir yol izlenmeli."
Sürpriz isim Hakan Tartan... Şimdi gelelim, CHP'de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için adı geçen isimlere...
İlk sırada mevcut belediye başkanı
Aziz Kocaoğlu geliyor. CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal'ın açılışlarda sık sık halka,
"Dürüst müdür benim belediye başkanım?" diye sorup
"Eveeet..." yanıtı alması
"Baykal'ın adayı yine Kocaoğlu" diye yorumlanıyor.
Ancak
Aziz Kocaoğlu'nun CHP İzmir il örgütü ve sivil toplum örgütleriyle ilişkilerinin
"limoni" olması bir dezavantaj olarak niteleniyor.
Olası adaylar arasında bir ara Esnaf Odaları'ndan gelen İzmir Milletvekili
Mehmet Ali Susam'ın da adı geçti. Ancak
Susam'ın CHP Merkez Yürütme Kurulu'na girmesinin bu olasılığı ortadan kaldırdığı söyleniyor.
Aynı şekilde eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı
Yüksel Çakmur ismi de konuşulan adaylardan arasında. Ama kimse şans vermiyor.
Sürpriz yaratacağı gözüyle bakılan isim ise Eski Milletvekili, eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı gazeteci
Hakan Tartan.Tartan adı şu sıralarda İzmir kulislerinde en yoğun konuşulan isim...
Kentli kimliği, gençler ve sivil toplum örgütleriyle dengeli ilişkisi şansını artırıyor.
Siyaset kulislerinde
Tartan'a göçmen kimliği nedeniyle
"Yeni Piriştina" gözüyle bakılıyor.
Eski ve deneyimli bir siyasetçi şöyle diyor:
"İzmir'de kıyasıya bir yarış yaşanacak. Bu yarışı CHP içindeki kavgaya taraf olmayan biri kazanabilir. Herkesin sahip çıkabileceği bir isim..." İzmir CHP'ye, siyaset kulislerinden bakınca görünen manzara böyle...
İşin bir de yeni ilçeler boyutu var. Ona da ayrıca değineceğiz.
Ama asıl soru şu: Önümüzdeki siyasal süreç nasıl seyredecek?
Kim bilir, belki de yerel seçimlere kalmadan Türkiye bir erken genel seçime gider.
Bu da kuşkusuz bütün hesapları değiştirir...
Yayın tarihi: 20 Haziran 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/06/20//haber,1FD2971662164DDCB8ED8C8B592E4FFE.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.