O temel hatayı yapmasaydınız, Amerika sizin tasfiye edilmenize bu kadar çabuk göz yumar mıydı?
"Kullanılıp atılmanın" ne kadar kolay olduğunu gördünüz işte...
Ne yani,
"NATO'culara karşı" oynadığınız maçı kazanabileceğinizi sanacak kadar saf mısınız siz yahu? Nereye doğru gittiğinizi göremeyecek kadar kör müsünüz?
Size
"komünistlere bulaşın" denilmişti,
"kendi kafanıza göre jeostrateji oynayın" diyen oldu mu?
Defalarca yazdık yıllardır: Avrupa'yla köprüleri atacak, Amerikan ittifakından çıkmak isteyecek, Rusya-Çin-Hindistan, hatta utanmadan şeriatçı İran ittifakı arayacaksanız, Amerika bunu size çok pahalı ödetir, diye!..
Ama siz bizi dinlemediniz, gittiniz birtakım
"karta kaçmış basın egzantriklerinin" aklına uydunuz (şimdi bunların gençleri de çıktı)...
Basında, kendini solcu sanan birçok ahmak da bilerek ya da bilmeyerek sizi destekledi.
Amerikan teçhizatını çöpe atacaksınız, Rusya size milyarlarca dolarlık silah yağdıracak, sizi kullanıp Körfez'e inecek, Çin sizin üzerinizden petrol bölgesine ortak çıkacak, Amerika da buna göz yumacak ha?
Yoksa siz, Amerika'nın fatura çıkarmasını
"Ankara'nın bombalanması falan" mı sandınız, arslanlar gibi çarpışmak üzere?
Çok daha
"ince" kalemle yazılıyor o faturalar.
Adnan Menderes'in bir tek cümlesi yetmişti yahu, bir tek
"Moskova'ya resmi bir ziyarette bulunacağım" lafı yetmişti, okyanus ötesinde birtakım yeşil ışıkların yanmasına...
Süleyman Demirel'in bir tek
"haşhaş ekimini yasaklayamam" lafı yetmişti o ışıkların pır pır etmesine...
Sen
"Putin'le ittifak yapacağım" diyeceksin, o ışıkçının eli armut toplayacak!
"Bize Putin gibi eli sopalı bir önder lazım" ha? O sopanın ucunu böyle dokundururlar işte adamın bir tarafına...
Size
"çılgın Türk" diye gaz verdiler, gerçekten çılgınlık etmeye kalktınız.
"Akıllı Türk olalım" dedik, aldırmadınız.
Mezar taşlarını koyun mu sandın, de bre Hasan, ittifak değiştirmeyi oyun mu sandın?
Savaş yıllarında da bunu yapmıştın, Sovyet ittifakını bozup
Almanya'ya yanaşmaya çalışmıştın da savaştan sonra Stalin sana ne pislikler yapmıştı, ne çabuk unuttun?
1974 yılında Amerikan ittifakının kurallarını çiğnemiş, dengelerini bozmuştun da başına neler gelmişti, ne çabuk unuttun?
Kendi kafana göre
"fütuhat" yapmaya kalktın da ne sıkıntılara girdin, ne çabuk unuttun?
"Kullanılıp atılmanın" en acı örneğini 1980 yılında yaşamıştın, ne çabuk unuttun?
Şimdi sen de at martini de bre Hasan, dağlar inlesin, Silivri mahkemesinde yap savunmayı Hasan, yargıç dinlesin!
Adamların da az satışlı gazetelerin köşelerinde saçmalamayı sürdürsünler.
Söz konusu tasfiye olunca, gerisi teferruattır!
Yayın tarihi: 4 Temmuz 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/07/04//ardic.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.