Bir senaryo da benden: AK Parti kapatılacak. Tayyip Erdoğan yasaklanacak. Yasak kapsamına alınmayan Abdullah Gül'ün Çankaya'dan inmesi sağlanarak Çankaya
"başörtüsünden " kurtarılacak.
Radikal'de Mehmet Ali Kışlalı'yı okuyunca, kulağı delik birinden duyduğum bu senaryonun doğru olabileceğini düşündüm Çünkü, hâlâ Çankaya'nın tartışması yapılıyor bazı çevrelerde. Anlaşılıyor ki, hesaplaşma tamamlanmamış.
Kışlalı'ya göre, Gül'ün adaylığına direnmesi gerektiği yeterince Erdoğan'a anlatılamadı
. "Erdoğan ile grup halinde görüşüp ülkenin içinde bulunduğu koşulların anlatılması gerekirken, bu temas etkisiz koşullar içinde kişisel olarak yapıldı" (14 Haziran 2008)
Bir ümit (!) de sürekli pompalanıyor. Erdoğan ile Gül, biri yasaklanır diğeri yasaktan kurtulursa, karşı karşıya gelirler ve bu sayede de parti bölünürmüş. Beklentiyi, Refahlı eski Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın değerlendirmesine dayandırıyorlar.
Yukarıda yazdığım ihtimaller gerçekleşebilir AK Parti kapatılıp, Tayyip Erdoğan yasaklanır; buna mukabil Gül'ün yasaktan kurtulması ihtimali de mevcuttur. Buraya kadar tamam ama, senaryonun gerisi sakat. Abdullah Gül, Tayyip Erdoğan'dan ayrı hareket etmez. Fakat, "
sadakat" ihtimaline karşı da senaryolar yazılıyor. Gül ile Erdoğan'ın arası açılmaz, parti kapatılması netice vermez, "
soft-darbe" hüsranla sonuçlanırsa,
"Başgil" formülü bile devreye girebilirmiş. 27 Mayıs darbesi sonrası, Milli Birlik Komitesi üyesi Sıtkı Ulay, Cumhurbaşkanlığı'na adaylığını koyan Ali Fuat Başgil'i ölümle tehdit edip, Cemal Gürsel'in tek aday olmasını sağlamıştı.
40 yıl sonra, olur mu böyle şey demeyin. Bir ara, YouTube'a düşen Erdoğan Teziç'e ait bir konuşmada, Gül'e karşı suikast düzenlenebileceği ihsas edilmemiş miydi? Demek bu gibi "
çareler", en azından "
korku ve endişeler" koca profesörlerin bile aklına gelebiliyor.
Yayın tarihi: 18 Haziran 2008, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/06/18//ilicak.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.