kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 18 Haziran 2008, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
NAZLI ILICAK

Vakit'in yanlışı

Vakit gazetesinin, Kara Kuvveleri Komutanı İlker Başbuğ için yazdıkları acaba kime hizmet ediyor? Başbuğ'un Ağlama Duvarı'na dokunması neden bir kusur sayılıyor? Bu bir Yahudi düşmanlığı değil de nedir? Ayrıca, Büyük Kulüp, namı diğer, Cercle D'Orient üyeliğinde kıyameti koparacak ne var? Orası, bir mason locası değil, denize veya havuza girilen, yemek yenilen, icabında oyun oynanan bir mekân.. Vakit'in bu yayını, aksine İlker Başbuğ'a, özellikle Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Osman Paksüt'e nefes aldırdı. İki anlamsız olayın yanına, çok önemli bir hadiseyi getirdiğinizde, tümünün aynı kategoriye sokulup etkisizleştirilmesi ihtimali mevcuttur. Nitekim, Osman Paksüt'ün Kara Kuvvetleri Komutanı'nı gizlice ziyaret etmesinin Taraf gazetesince haberleştirilmesi, topyekûn bir yıpratma ve karalama hareketinin parçası gibi takdim edilebiliyor. Ağlama Duvarı ve Büyük Kulüp üyeliği ile Anayasa Mahkemesi üyesinin gizli ziyareti aynı kefeye konulabilir mi? Acaba Paksüt, karargâha resmi aracıyla mı, yoksa başka bir arabayla mı gitti? Gerçekten giriş kapısındaki kameralarda, karatma uygulandı mı? Bu sorulara cevap aranacakken, "Ağlama Duvarı" haberi yüzünden meselenin esası gölgeleniyor.