"Şimdi düşük bir teklifi kabul edip Hıncal'a yazdırmam" dedi, Fatih Hocam, cumartesi gecesi finale yaklaşırken..
Ama kutusunda 500 bin lira varken 300 bin lirayı kabul edince kalemimden kurtulamadı, işte bakın!.. gene..
Oysa, daha birkaç dakika önce, Kopenhag'ı anlatırken
"Finale kalmak başarıdır. Ama finale gelmişken kazanacaksın, o daha güzeldir" diyen de kendisi..
Ve finale çıktı hocam.. 15 bin ve 500 binle.. Hamdi Bey, cömertçe "300 bin" deyince de finali oynamaktan arkasına bakmadan kaçtı.. Çocukların cebinden hovardalık yaparak, üstelik..
Kazanılan para lösemili çocuklara gidecekti. Fatih Hocam "Aradaki farkı biz takım olarak tamamlayıp, gene 500 bin yapacağız" dedi.. Oysa çocuklar bir tur evvel, takım halinde "Devam" kararlarını açıklamış, her türlü riski göze aldıklarını göstermişlerdi. Hocam, tam da finalde, riskten kaçtı.. İyi mi?..
Şimdi aradaki farkı, yani 200 bin lirayı tek başına Fatih Terim'in ödemesi gerekir. Bu durum da Hakan Şükür'ün niye takıma çağrılmadığını gösterir. Hakan o gece orda olsaydı, bunları aynen söyler, 200 bini hocanın hesabına çatır çatır yazdırırdı.
Şakası bir yana..
Fatih Hocam, o gece bütün ülkeye, sanılandan ne kadar farklı bir insan olduğunu gösterdi.. Hep yazarım, ama inandıramam.. Benim 50'nci yıl geceme katılanlar gördüler o gece.. Kameraman "Mesaim doldu" diye giden memur kafalı biri değil de "Gazeteci" olsaydı, hayatının haber filmini çekecek yığınla ödül kazanacaktı, Fatih TerimMustafa Denizli ikilisinin muhteşem ve "Anında" şovunu çekerek ve milyonları kahkahaya boğarken "Yahu bu Hocalar neymiş" dedirterek..
Harikulade bir komedi ustasıydı Fatih Terim yayında.. Bütün şovu avcunun içine aldı, götürdü, milleti kırdı geçirdi..
Ötesinde.. Seyreden herkesi hem de nasıl duygulandıran bir olağanüstü aile babasıydı. New York'taki kızı Buse'nin canlı görüntülerini izlerken, düğümlenen gırtlağı, yaş dolan gözleri nasıl sevgi dolu bir adam olduğunu anlattı herkese.. Terim ailesi, bütünüyle örnekti zaten, biliyordum.. Başarının ardında yıllardır sessizce duran, aileyi, en başta Fatih'i çekip çeviren anne Terim Fulya, bir başka dünya şekeri kız Merve..
Daha da ötesinde.. Milli takım onun öbür ailesi, çocuklarıydı, futbolcuları değil..
Dışardan bakınca, o sert, o disiplin timsali hocanın çocuklarla bu kadar yakın, bu kadar samimi, bu kadar içli dışlı olduklarını tahmin eder miydiniz? Var mısın Yok musun, efsane bir aile şovuydu o gece.. Fatih'in iki ailesini tanıtan..
Evdeki aile.. Terimler..
İşteki aile.. Futbolcular..
Acun gene muhteşem bir iş yaptı o gece.. Milli Takım milli takım olalı, halkı tarafından bu kadar iyi tanınmamış, bu kadar iyi sevilmemişti..
Hepsi, ama hepsi, ne sevimli, ne cana yakın, ne tatlı insandılar, futbolculuklarının çok çok ötesinde..
Yani, dünyanın en usta televizyoncuları bir araya gelse ve bir tanıtım filmi yapsalar bu kadar başarılı olamazlardı..
Gönül dolusu sevgi Terimler.. Yüzlerce kucak, binlerce öpücük o takımın harika çocukları..
Teşekkürler Acun!..
Bugünkü Tüm Yazıları
Gene de yazdırdın bak, Fatih Hocam!..
Yayın tarihi: 20 Mayıs 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/05/20//haber,568818A4049544BB88C9D3FAFD7A6CDA.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.