Türkiye yıllardır terörle mücadele ediyor, binlerce gencini hayatlarının baharında toprağa veriyor.
Terörle mücadele ülkemizin en ciddi, en önemli sorunlarından biri.
Hem birlik ve beraberliğimizi tehdit ettiği, hem can güvenliğimizi tehlikeye attığı, hem de ülkemizin kalkınmasına ayıracağımız milyarlarca doları bu yolda harcamak zorunda kaldığımız için...
Ancak ülkemizin terör kadar büyük bir başka belası var. Hepimizin yakından bildiği ama artık kanıksadığı, kökünü silmek için topyekun mücadele ihtiyacı duymadığı bir bela bu:
Trafik. Çankaya Köşkü'nde ülkemizin başındaki bu belaya dikkat çekmek, zararını asgariye indirmek amacıyla bir toplantı yapıldı.
Gazi Üniversitesi'nin başını çektiği bu projeye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tam destek vermiş durumda.
Ülkemizin önde gelen şirketleri de projenin destekçisi.
Projenin adı "Trafikte dikkat, 10 bin hayat."
Evet, Türkiye teröre yılda bin can veriyor, trafikte kaybettiğimiz insan sayısı ise 10 bini buluyor.
Trafik kazalarında yaralanan, sakat kalanların sayısı 200 bini buluyor.
Bu kazaların ülkemize yıllık toplam maliyeti 15 milyar YTL olarak hesaplanıyor.
Türkiye'deki trafik kazalarındaki can kaybı, 42 Avrupa ülkesinin toplamının yüzde 20'sini aşıyor. Ürküten bir tablo.
Üstelik, önlenmesi terörden daha kolay.
Kaza bilimi uzmanlarına göre, herkes emniyet kemeri kullansa, trafik kazalarındaki can kaybı yarı yarıya düşecek.
Dikkatli araç kullanmak, uykusuz yola çıkmamak, kurallara uymak, aşırı hız yapmamak gibi, kimileri eğitimle, kimileri ceza ile gerçekleşebilecek bir dizi önlem söz konusu.
Yine kaza bilimcilere göre, otomobil aslında insanoğlunun bulduğu en büyük kitle imha silahı. Çünkü tahmini hesaplar dünya üzerinde her yıl 1 milyon insanın trafik kazasında öldüğünü gösteriyor. Genelde gazetelerimizin üçüncü sayfasında görmeye alıştığımız ve kanıksadığımız trafik kazaları, hemen herkesin canını yakıyor.
Çünkü trafik kazası, sınıf, ırk, cinsiyet tanımıyor.
Çankaya Köşkü'nün kapısına trafik kazalarında kaybettiğimiz ünlülerin fotoğrafları konulmuştu, aralarında sanatçı da vardı, bakan da, gazeteci de vardı, işadamı da.
Aslında yapılması gereken şey çok basit, direksiyon başına geçen insanların içindeki o hız duygusunu yok etmek.
Biraz eğitimle, biraz yaptırımla başarılabilir.
Yayın tarihi: 30 Nisan 2008, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/04/30//babahan.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.