kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 10 Nisan 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
NAZLI ILICAK

Çete başı (!) Gülen

Terörle Mücadele Kanunu kapsamında, "terör örgütü lideri" iddiasıyla yargılanan Fethullah Gülen, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, -silâhlı eylemi bulunmadığı gerekçesiyle- beraat etmiş ve karar, Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde onanmıştı. Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, Gülen'in fiilinin, Terörle Mücadele Kanunu'na göre değil, Türk Ceza Kanunu'nun 220'nci maddesine göre değerlendirilmesini istedi. Başsavcı, gerekçesine, "Gülen, terör örgütü kurmadı, suç işlemek (şeriat düzeni getirmek) amacıyla çete oluşturdu" diye yazdı. Başsavcı, Bediüzzaman'ın risalelerinin okutulduğu Işık evlerini, yurtiçinde ve dışındaki dershane, okul, üniversite ve hazırlık okullarını, şirketleri, mevcut anayasal düzeni yıkıp, yerine şeriat esaslarına dayalı devlet kurma amacını taşıyan bir örgüt yapısı içinde mütalâa ediyor. "Silâhlı eylem şart değil; soyut tehlike var" diyor.
Gülen beraat ettiği için, yeniden dava açmak imkânsız. Ama, başsavcının talep ettiği gibi, 7.5 yıllık zaman aşımının dolması yüzünden dava düşerse, -dershaneler, okullar, üniversiteler ve cemaatin faaliyetleri süreceğine göre-, her zaman çeteden yeni bir dava başlatılabilir. Hem de sadece Gülen için değil. Şirket yöneticilerinden, okul müdürlerine kadar, hatta belki Abant toplantılarına katılanlar dahi, bir çırpıda çete üyesi haline dönüşebilir.
Ecevit vefat etti; "çetenin suçuna" iştirak etmiş olmaktan dolayı yargılanamaz. Ama hayattaki birçok siyasetçinin -Demirel dahil- okulları ziyaret ettiğini, ödüller aldığını biliyoruz. Acaba, onların da yakasına yapışırlar mı dersiniz? Tabii bu işin latife tarafı. Şimdilik, Dışişleri Bakanlığı sırasında, yurtdışında yaşayan vatandaşlarla devlet arasındaki bağların kuvvetlendirilmesi için, büyükelçiliklere gönderdiği genelge yüzünden, sadece Abdullah Gül'ün başı dertte.