Çağdaş yobazlar

Hepsi olmasa da çoğu gayet tatlı, şirin, sözü sohbeti yerinde, meyhane arkadaşı olacak insanlar. Aç rakıyı, koy peyniri; sabaha kadar muhabbet et.
Hemen hepsi üniversite bitirmiş. Genel kültürleri yerinde. Oturmasını kalkmasını bilen, nazik, mantıklı, akıllı kişiler. Normal dönemlerde demokrat izlenimi veriyorlar.
Ancak işin içine son zamanlarda tartıştığımız türden konular girdiğinde, birden değişiyorlar.
Siz deyin "Dr. Jekyll ve Mr. Hyde" durumu, ben diyeyim "Gündüz insan, gece kurt" vaziyeti: Aniden yobazlaşıyorlar.
"Yobaz" ille de dinle bağlantılı değildir. "Bir düşünceye, bir inanca aşırı ölçüde bağlı olan kimse" de yobaz deriz.
Çağdaş yobazlarla konuşuyorum: Demokrasiyi, hukuk devletini, Avrupa Birliği sürecini feda etmeye hazırlar. Korkularına, önyargılarına, dogmalarına sıkı sıkı bağlılar. Olağan zamanlarda yaptıklarının aksine, makul biçimde düşünmeleri, akıl yürütmeleri imkânsız.
Zihinleri, eskilerin 'fasit daire' dediği bir kısır döngüye girmiş durumda. Ancak bunu bir sorun olarak yaşamıyorlar. Çünkü o döngüden zevk alıyorlar.
Kendinden memnun insanları ikna etmek mümkün mü? Sanmıyorum.