Biliyorum birçoğunuz benden Federer'in düşüşüyle ilgili bir kaç kelime bekliyor.
Ama Türk tenisi bana göre son yılların en kritik döneminde. O nedenle biraz lokal takılalım. Güzel bir Karadeniz fıkrası geldi aklıma:
" Temel hastalık hastası. Ve her defasında çevresindekilere "Ölücem" diyor. Artık o kadar çok dillendirmiş ki, kimsenin aldırdığı da yok. Ve dahası kendisine bir mezar taşı bile yaptırmış. Sonunda gün gelmiş, Temel ölmüş. Dostları cenaze için mezarlığa gittiğinde, mezar taşında yazan şu cümleyle karşılaşmışlar; "Hastayum, hastayum dedum. Nooldii?" Bizimkisi de o hesap. Marsel İlhan, yılın ilk Grand Slam Turnuvası Avustralya Açık'a katılmak için Avustralya'ya gitmişti.
Sıralamada 27. yedekti. Turnuvaya 25. yedeği aldılar. Marselle birlikte 1 kişi kapıda kaldı. Oraya gitmeden önce şunlar konuşuluyordu; En başta,
"Bir Türk tenisçisi ne zaman Grand Slam oynayacak" ardından,
"Marsel'in dünya sıralamasındaki yeri belli, şansı yok" ve sonra,
"Bunun için Avustaralya'ya gidip turnuvaya başvuruda bulunmaya gerek var mı" sonunda da
"O kadar yol masrafını vermeye değer miydi."
Dönüşte ise konuşulan şeyler fazla değildi. Zaten bir Türk tenisçisinin Grand Slam oynaması hayaldi. Oysa o anda acaba neler yaşandı? Marsel yüzüne kapanan başhakem kapısının ardında ne düşündü?
Bir yıl boyunca turnuvalarda antrenörsüz tek başına dolaşmak yerine, yanında hocası olsaydı acaba kapının öbür yanında olur muydu? İPEK'E DESTEK OLALIM Aslında olan oldu belki ama daha da kötüsü aklıma geliyor. Aynı akıbeti İpek Şenoğlu da yaşar mı? İki gün önce Belçika'da 75 bin dolarlık turnuvanın ön elemelerinde 247 numarayı yendi. Onun için "Teklerde oynayamıyor" deniyordu. O da
"Tamam yaşım 27 ama ben daha tenise yeni başlıyor gibiyim. Ve kendimi çok iyi hisssediyorum" diyordu. Şu aralar, çiftlerde finallerle başarılı maçlarla devam ediyor. Acaba biz şu anda İpek'e, çiftlerde daha fazla puan kazandıracak güçte iyi bir partner bulsak İstanbul Cup'a kadar 3 turnuvada yine en az birer çeyrek final oynatabilir miyiz?
Ardından Fransa Açık ve Wimbledon'da, topladığı puanlarla ana tabloda yarıştırabilir miyiz? Böylece 9 hazirana kadar en az 10 turnuva daha oynatarak, İpek'le birlikte bir Türk takımını spor tarihimizde ilk defa Olimpiyatlar'a gönderebilir miyiz? Bence hepsini yaparız. Ama ben görür müyüm bilmem. Neyse-
Aranızda iyi bir mezar taşı ustası tanıyan var mı?
Yayın tarihi: 1 Nisan 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/04/01//yavuz.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.