İlhan Selçuk'un hukuk ve insanlık dışı usullerle göz altına alındığı gün, NTV izliyorum.. Canlı yayında
Deniz Baykal konuşuyor.. Ve de gerçekten harika konuşuyor..
Söylediği her şey doğru, her şey çarpıcı.. Ama etrafa bakıyorum.. Ertekin'deyiz. Kalabalık.. Kimse dinlemiyor..
Çünkü, bu çok doğru şeyleri, bu ülkede bunları söyleme hakkı en olmayan adam söylüyor..
Kendi partisi içinde demokrasiyi yok eden, muhalefetin "M" sine tahammül edemeyip, kendisine karşı çıkan, çıkmayı düşünen, eleştiren herkesi tasfiye eden, il, ilçe teşkilatlarında muhalif bırakmayan, partiyle ilgili bütün kararları tek başına verip, tek başına uygulayan Deniz Baykal'ın Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirme hakkı olabilir mi?. Olsa dinleyen, aldıran çıkar mı?.. İşte çıkmıyor.. Durum budur..
Haydi CHP yok.. Peki MHP var mı?.. Hani bir Devlet Bahçeli görüntüsü vardı, seçim öncesi, mitinglerde "İp" gösterirdi, en çirkin imalarla.. Meğer yanlış anlamışız.. Öcal Ağabeyim yazdı..
Meğer Recep Tayyip Beye "Kuyuya düşersen benim ipimle çıkarsın, merak etme" demek istermiş.. Seçim gecesinin Recep Tayyip Erdoğan'ı gözümün önünden gitmiyor. Kulaklarımdan silinmiyor.. Nasıl harika bir lider vardı ekranlarda..
Zaferi sindirmiş, hatta unutmuş.. Herkesi kucaklayacağını açıklayan, elinde aday listesi, parti parti dolaşacağını, uzlaşma arayacağını söyleyen..
O Recep Tayyip nasıl oldu da, bu öfkeli, hoş görüsüz, dediğim dedikçi "Tek adam"a döndü?..
Çünkü o "İpli" lider Bahçeli "Sen merak etme, başın sıkışınca yanındayım" dedi, demekle kalmadı.. Oldu da.. Cumhurbaşkanlığı seçiminde de, Anayasa değişikliklerinde de Recep Tayyip cephesinin uzlaşma aramaya, ödün vermeye, pazarlık yapmasına gerek kalmadı.
Tayyip Bey istiyor, Bahçeli Bey anında "Baş üstüne" diyor ve tüm MHP gurubu AKP'nin arkasındaki yerini alıyordu.. Hangi MHP gurubu..
Bu ülkede seçim sistemini biraz bilenlerin "(Ne yazık ki, başta da İlhan Ağabey ve ben) destekledikleri MHP.. Sadece iki parti barajı aşarsa, sistem birinci lehine işlediğinden, AKP tek başına Cumhuriyetin şeklini değiştirecek bir çoğunluğa ulaşacaktı. Oysa bir üçüncü parti barajı aşarsa, ayni oy oranı ile üçte iki çoğunluk elde etmesi mümkün olmayacaktı. MHP barajı aşmaya en yakın üçüncü partiydi.
MHP barajı aşınca, AKP 367'nin altında kaldı. Matematik hesaplar doğru çıktı. Hesap edilmeyen "İpli" Bahçeli oldu.
Bir evvelki seçimde partisini iktidardan hezimete taşıyan, siyaset yeteneksizi Bahçeli, eksik oyları tamamlayacağını, daha Meclis açılmadan ilan edip, Tayyip Beyin tüm sorunlarını çözdü.. Şimdi milletin yarısından fazlası, yani seçim rakamlarıyla yüzde 53'ü AKP'den şikayetçi.. Şikayetçi de ne?.. Bu Baykal CHP'sine mi, ya da bu Bahçeli MHP'sine mi güvenip sandığa gidecek?.
Yarın seçim olsun, sandığa gidersem ayağım, oy atarsam elim kırılsın..
O zaman sorun ne?..
Bu ülkeye acilen bir muhalefet gerek.. İflas etmiş, tüm güvenirliğini yitirmiş eskiler bitmiş.. Şimdi, yeni, tertemiz bir siyasal kuruluş gerek!..
Bu ülkeye "Umut" gerek!..
Bugünkü Tüm Yazıları
Bu ülkenin asıl sorunu, muhalefet!..
Yayın tarihi: 1 Nisan 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/04/01//uluc.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.