YİNE MEŞHUR ÇIĞLIĞINI ATTI... Sharapova, "Doğrusu sanki final bir maçı gibi oynadım. Lindsay, geçen yıl tenisten uzak kalan biri için harikaydı. Bir ara kenara baktığımda onun bebeğini gördüm ve sanki bana kötü kötü bakıyordu" dedi.
Süper Maria
Tek bayanlarda Maria Sharapova, Davenport'un Avustralya macerasını kısa kesti ve rakibini 63 dakikada 2-0 yendi. Seri başları ikinci turda fire vermedi..
Avustralya Açık'ta tek bayanlarda dünün en merak edilen karşılaşması, hiç kuşkusuz ABD'li Lindsay Davenport ile Rus Maria Sharapova arasındaydı. Bir tarafta 7 ay önce bebek doğuran, 31 yaşında ve ilk turda dünyanın en çok kazanan raketi. Diğer yanda bebek yüzlü, 20 yaşında, dünyanın en çok konuşulan tenisçisi. İlk turda Errani'yi eleyerek, 25.284 $ kazanan Davenport, kariyerinde ödül miktarını da 21.897.501 $'a yükseltti. Davenport böylece Steffi Graf'a 2.224 $ geçerek, tenis tarihinin en çok kazanan oyuncusu konumuna yükseldi. Davenport maçtan önce yapılan röportajda, artık tenisi sadece zevk için oynadığını söyledi. Usta raket, turnuvada bile olsa geceleri çocuğunla birlikte uyuduğunu, hayatında tenisin artık 2. sırada yer aldığını, ancak maç heyecanını kaybetmediğini ve onun için de geri döndüğünü söyledi.
MASHA AĞIR BASTI
Ancak maç, Davenport'un maç öncesi hissettiklerinin aksine, zor ve eziyetli geçti. İlk servisi Sharapova attı. Oyunun başındaki servis karşılamaları, Sharapova'nın ayağının dibine sert bir şekilde gönderen Davenport, onun gözünü korkutacak gibi gözüktü. Ancak Sharapova maça çok iyi konsantre olmuştu. Rus raket, çok iyi servis atıp, dip çizgiden çok başarılı geniş açılı vuruşlar yapınca, bu topların arkasına yetişmeye çalışan Davenport oyundaki kontrolünü kaybetti. İlk set Sharapova'nın ezici üstünlüğünde 6/1 sonuçlandı. 2'nci set Davenport 6. oyuna kadar oyunda eşitliği sağladıysa da, 7. oyunda servisini kırdırarak seti 6/3 kaybetti. 67 dakika süren maçta, Sharapova, Davenport'un 10 winner vuruşuna karşın, 26 vuruş yapmış. Daha riskli ve saldırgan oynamasına rağmen rakibinin,16 basit hatasına karşın 12 basit hata yapmış. Dahası toplamda rakibinin 37 puana karşın, 60 puan üreterek adeta korttan silerek ezici bir galibiyetle 3. tura çıkan taraf oldu.
NADAL'IN ÖZGÜVENİ
Nadal, Serra karşısında maça fırtına gibi başladı. Hiç oyun varmeden 9. oyuna kadar geldiğinde 1. set bitmiş 2. setin 3. oyunu oynanıyordu. Bir puanda Nadal'ı Nadal yapan en önemli özelliğine bir kez daha şahit olduk. Serra'nın file dibine attığı kısa topa koştu ama yaptığı vuruşla fileyi geçemedi. Kule hakemi ise puanı Serra'ya verirken, topun fileye takılmadan önce yerde 2 kez sektiğini düşünerek "çiftledi" dedi. Fakat Nadal topun yere 2 kez çarpmadan çıkarttığını, ancak vuruşuyla fileyi geçemediğini belirterek puan kaybetme nedeninin kule hakeminden düzeltmesini istedi. İşte Nadal bu. Yetişemediği topun, rakibinin onu alt ettiği vuruş, fileye taktığı ise kendi hatasıyla yani kendi verdiği bir puan olarak görüyor. Bu bir özgüven egosundan başka bir şey değil. "Ben vermezsem kimse benden maçı alamaz" hissi ile Roger Federer'i en çok yenen tenisçi. 2006'nın en başarılı raketlerinden biri olan ancak geçen yıl sakatlığının ardından ortalarda gözükmeyen Mauresmo zorlandığı maçtan galip ayrılmayı başardı. İlk seti 7 maç puanını bertaraf eden Mauresmo'nun 8. ve 9. maç puanlarında çift hata yapmasıyla ümitlense de 10. maç puanını geri çeviremedi.
Yayın tarihi: 17 Ocak 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/01/17//haber,192E745D296A430CA9F5D08E41957A18.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.