Olimpiyat Hayali 2!

Geçen hafta gözlerini kapatan tenisseverler, lütfen önce gözlerimizi açalım. Şimdi sizlere bir sorum var. Neler hayal ettiniz? Tenisçilerimizi Pekin'e giderken görenler ve gitmek isteyen tenisçilerin mücadelesini görenler, hatta onların gidebilmesi adına dua edenler, biz bizeyiz ve sizler için söyleyeceklerim var.
Bilenleriniz vardır ama hatırlatmakta yarar var. Olimpiyatlar'a bir tenis takımımızı gönderirsek, Türk spor tarihinde bir ilki yaşamış olacağız. Bizim için önemli olan teklerde değil, çiftlerde neler yaptığımız. Çünkü teklerde 64'lük fikstür var. Ve tenisçilerimizin, 9 Haziran'a kadar bu sıralara yükselme şansı yok. Ancak geçen hafta da belirttim, çiftler kategorisinde, İpek Şenoğlu'nun kişisel başarısıyla, fikstürde yer alma şansımız doğdu.

İPEK'E SPONSOR YOK MU!
Şimdi sisteme bakalım. Pekin'e her ülkeden en az 2 en çok 4 oyuncu gidebiliyor. Yani küçük bir matematik hesabı herşeyi ortaya çıkarabiliyor. İpek şu anda 122. sırada. 9 Haziran'a kadar ilk 50 ye bile girebilir. Onun da çözümü var. Az sonra.
İlk önce şu durumu özetleyelim. İpek'in önündeki 121 tenisçiyi ülke sayısına göre ayrıştırmak gerek. Durum böyle olunca, Pekin'e sıralama gereği gitme hakkı olup gidemeyen tenisçilerin, 122 tenisçiye oranı üçte biri kadar olduğunu görebiliriz. Örneğin; Amerika'nın 16, Rusya'nın 15 tenisçisi, İpek'in önünde görünüyor. Ancak hem ABD'den, hem de Rusya'dan en fazla 4'er tenisçi Pekin'e gidebiliyor.
Yani Amerika'dan 12, Rusya'dan 11 tenisçinin Pekin'e gitme şansı olmasına rağmen bu ülkelerin fazla sayıda oyuncusu olmasından dolayı, elenmesi kaçınılmaz. Değerlendirmeyi bu şekilde yapınca İpek'in önündeki 40 tenisçi aut oluyor. Kısaca İpek şu anda, Olimpiyat şansı olan dünyanın ilk 82 tenisçisinden biri. Peki şimdi ne yapmalı? Çok acil ama çok acil, İpek'e gereken maddi destek sağlanmalı.
Önce kafasındaki para problemini ortadan kaldırılmalı. Dahası, çiftlerde yanına çok iyi tenisçiler bularak, İstanbul Cup'a kadar, en az 3 WTA turnuvasında daha puan alması için özel bir program uygulamalı. Wild Card ( Davetiye ) konusunu geçen hafta yazdım. Hayal kurmada hatta, gerçeğe dönüştürmede çok becerikli olduğunu bildiğim, sayın Mehmet Atalay'a, da önemli bir notum var: Olimpiyat başvurusu için (3 Nisan) sadece 10 gün kaldı. Haydi.