kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 30 Mart 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
YAVUZ DONAT

Cindoruk'lu hikâye

Sene 1984'tü. İstanbul-Kartal'da, İskele meydanında görevli polis "tutanak" tuttu:
- Cindoruk konuştu... "Biz demokratız... Biz adaletiz" dedi.
Tutanağı "orada bulunan birkaç kişiye" daha imzalattı.
Tutanak "emniyet siyasi şube müdürlüğüne" verildi.
Oradan "il emniyet müdürlüğüne" gitti. Sonra "sıkıyönetime" intikal etti. Ve de savcılığa.
Savcı, Cindoruk'u çağırdı:
- Bunları söylediğiniz iddia ediliyor, ne diyorsunuz?
Savcı bekliyordu ki Cindoruk "yan çizsin, inkar etsin."
Hüsamettin Cindoruk:
- Evet savcı bey, söyledim.
- Yani kapatılmış bir partinin devamı olduğunuzu mu söylediniz?
- Evet.
- Bu suçtur.
- Savcı bey... Ben Adalet Parti'nin İstanbul'da son il başkanıydım... Partim kapatıldı... Şimdi DYP'nin İstanbul belediye başkan adayıyım... Ben DP'li olmasaydım, AP'li olmasaydım, beni DYP'nin belediye başkan adayı yaparlar mıydı?.. Tabii ki DP'nin de AP'nin de devamıyız.
Savcı "soruşturmaya gerek yoktur" dedi. Cindoruk'u "salıverdi."
Ama iş "bununla bitmedi."
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Cindoruk'un "devamıyız" sözünü aldı...
Parti kapatma davasının "gerekçeleri, delilleri" arasına koydu... Ve Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu:
- DYP'nin kapatılmasına..
Sene 2008...
Prof. Burhan Kuzu'ya sorduk:
- Demek ki neymiş?