Son 48 saat içinde yapılan açıklamalara bugün bir yenisi eklenecek.
Dünkü sohbetimizden aldığım izlenime göre, bu açıklama da diğerlerinden farklı olmayacak.
Onlar da aynı uyarıda bulunacak:
"Rejim krizine gidiyoruz..." Veya,
"Krizi önlemek için sağduyu hakim olmalı..." diyecek.
Açıklamaların taraflarına gelirsek; ilki Türk sanayici ve işadamlarının temsilcisi TÜSİAD...
Bugünkü çağrıyı yapacak olan ise TOBB ile birlikte en büyük işçi, işveren ve memur sendikaları konfederasyonları.
TOBB Başkanı
Rifat Hisarcıklıoğlu'nun dünkü söylemiyle,
"Aileleri ile birlikte 55-60 milyonu bulan sivil toplum örgütleri..." Sadece onlar mı?
Siyaset de dün Meclis'te aynı şeyleri söyledi.
MHP lideri
Devlet Bahçeli "siyasi kriz gelip dayandı" dedi.
CHP lideri
Deniz Baykal "devletin temeliyle ilgili ciddi kaygılar taşıdıklarını" vurguladı.
Herkesin bir tarifi var Yani sorunun ortak adı bulundu; siyasi kriz...
İlginç olan ise adı üzerinde uzlaşıya rağmen, nedeni ve çözümü konusunda herkesin birbiriyle uyuşmayan tarifte bulunması.
Sıralamak gerekirse:
- AK Parti'ye göre neden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın partileri hakkındaki kapatma davası.
Çözümü; parti kapatma kararını Meclis'in onayına bırakacak,
"Venedik ilkelerine" uygun Anayasal düzenlemeyi yarın Meclis'e sunacak.
Uzlaşı sağlayabilir ise MHP ile bir noktada buluşmak; olmazsa referanduma kadar gidecek süreci işletecek.
- Ana muhalefet CHP ise bütün düzenlemelere karşı.
CHP, parti kapatma ile ilgili Anayasa'da yapılacak referandumlu bir değişikliğin rejim krizini daha da derinleştireceği inancında.
- Yakın geçmişte AK Parti ile Anayasa ittifakı yapan MHP'nin uyarıları ise endişe verici.
MHP'ye göre de krizin nedeni iktidar...
Çözüm formülü ise iddianamede yer alan Başbakan
Erdoğan ve 70 arkadaşının siyasi yasaklı hale gelmesi.
Ancak iddia edildiği gibi MHP'nin Erdoğan için öyle ömür boyu siyasi yasak getirme istediği yok...
Önerileri, davaya neden olanlara siyasi yasak getirecek ve dokunulmazlıklarını kaldıracak Anayasa değişikliği ile AK Parti'yi kurtarmak.
MHP referanduma ise kesinlikle karşı.
Hakkında kapatma davası açılmış diğer parti DTP ise kendisini dışlayan tüm formüllere kapalı.
Çözümün yeri Görüldüğü gibi Meclis'te iki partinin dahi kendi arasında uzlaşısı yok.
Gelelim sivil toplumun pozisyonuna...
Yedi sivil toplum örgütü bugün yapacağı,
"Türkiye için sağduyu çağrısında" yeni bir Anayasa, Siyasi Partiler ve Seçim yasalarının çıkarılmasını önerecek.
Bu önerilerini de krizin nedeni konusunda uzlaşamayan Meclis'e yapacak.
Yedi sivil toplum örgütünün dışında kalan TÜSİAD ve DİSK'in görüşü ise hem birbirinden, hem de diğerlerinden farklı.
Şimdi soru şu; krizin nedeni üzerinde uzlaşamayanlar çözümü nerede bulacak?
Bize göre bulunacak yer belli; Çankaya Köşkü...
Nitekim Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül dün TBMM Başkanı
Köksal Toptan ile görüşüp ilk adımı attı.
Bir formül yaratmak için girişimde bulunabilir mi bilinmez...
Belki iddianamede adı geçtiği için kaçınmak ister.
Ancak, bu kaygısından arınıp, devleti temsil eden kişi olarak çözüm formülünü üretmek amacıyla siyaset kurumu da dahil bütün kesimler arasında ahengi sağlayacak adımı atmalıdır.
O zaman, yumuşama da beraberinde gelecektir.
Yayın tarihi: 26 Mart 2008, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/03/26//haber,F30E29BEB64B4ECBB142F042D6F495FF.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.