Ergenekon ciddi bir olay. Örgütün amacı, ülkede istikrarsızlık yaratarak, darbeye zemin hazırlamaktı. Ümraniye'de ele geçen bombaların birkaçının
Alparslan Arslan tarafından Cumhuriyet gazetesine atıldığı, Arslan'ın daha sonra Danıştay'a saldırı düzenlediği ve böylece,
"laiklik elden gidiyor" mitinglerinin fitilini ateşlediği biliniyor. Bu kişinin, emekli yüzbaşı
Muzaffer Tekin, Kuvvayi Milliye Derneği'nde yandaşlarına ettirdiği
"ölüm yeminiyle" tanınan emekli albay
Fikri Karadağ, Susurluk'taki kazayla ön plana çıkan emekli tuğgeneral
Veli Küçük ile irtibatı bulunduğu ileri sürülüyor. Mahkeme, iddiaları ciddiye almış olacak ki, adı geçenlerin tutukluluk halleri devam ediyor. Ama, Ergenekon'a İlhan Selçuk, Kemal Alemdaroğlu, Doğu Perinçek gibi isimler eklemlenebilir mi? Amaç benzerliği olsa dahi, bu şahısların o işlere karışmadığını düşünüyorum; ümit ediyorum. Türkiye'de sivillerin cuntalarla işbirliğine girdiği görülmemiş bir hadise değil elbette. 12 Mart öncesi, Madanoğlu cuntası içinde bazı siviller yer almadı mı? Doğan Avcıoğlu ve Devrim gazetesi çevresinde kümelenen bir kısım aydının -ki buna İlhan Selçuk da dahildir-
"cici demokrasinin" yıkılması, darbeyle devrimin önünün açılması hayallerini gördüğünü unutabilir miyiz?
(Hasan Cemal "Kimse Kızmasın, Kendimi Yazdım" kitabında, İlhan Selçuk'un şu cümlesini aktarıyor: "9 Mart başarılı olsaydı, 27 Mayıs'ın devamı olacaktı." ) Ama tekrar edeyim, şu an o irtibat bana inandırıcı gelmiyor. İpler gerildikçe geriliyor; hükûmetten ciddi bir açıklama bekliyoruz.
Yayın tarihi: 22 Mart 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/03/22//haber,3AA457155D9F498AB37EC00A69D77AE9.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.