Örtülü af

Parlamento, temel ceza yasalarına uyum öngören bir kanun çıkarttı; buna göre, 2 yıla kadar mahkûmiyet alındığı takdirde, kararın açıklanması ertelenebilecek ve 5 yıl sonra da dava düşecek. Böylece, aile içi şiddet, cinsel taciz, hırsızlık, belgede sahtecilik, taksirli öldürme, uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırmak gibi alt sınırı 2 yıl veya daha aşağı olan fiillerde, hakim, kararı erteleyebilecek. Her hususta, birbiri için demediklerini bırakmayan siyasi partiler, baktım, büyük bir uzlaşma sergilemişler. Bunun adı resmen "örtülü af" tır. Devlet, kendisine karşı işlenen cürümleri belki affedebilir ama, şahıslar arasındaki ihtilâflara bu şekilde müdahale etmesi, adaletsizlik değil mi? Hani, adalet mülkün temeliydi?
Türkiye'de hapishaneler hızla doluyor; boşaltmak için af gündeme geliyor. Daha sonra da, "Affı niye çıkarttın?" diye partiler birbirini suçlayabiliyor. Meselâ Ecevit dönemindeki affı kimse üstlenmedi, Rahşan Hanım'ın üzerine kaldı. Bu defa, bütün partiler ittifak halinde hareket ettiğine göre, suçluların himayesi konusunda kimsenin kimseye diyecek bir sözü olmayacak. Hırsızlar, sahte evrak düzenleyenler, aile içi şiddete başvuranlar, cinsel tacizde bulunanlar, hepiniz, bütün siyasi partilerin ittifakıyla serbest bırakıldınız. Gözünüz aydın...