Kosova, bağımsızlığını ilân etti. Kendi ülkelerindeki rahatsızlık dolayısıyla bazı devletler, Kosova'nın bu tavrından hoşnut değil. Romanya, Rus taraftarı Moldovalılardan, İspanya, Bask bölgesindeki gelişmelerden, Kıbrıs Rumları ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) cesaretlenmesinden çekiniyor. Zaten Rusya Devlet Başkanı Putin de,
"Kosova bağımsız olursa, neden KKTC için de aynı şey düşünülmesin" diyerek taşı gediğine koydu.
Öte yandan Kıbrıs Rum Kesimi'nde evvelki gün yapılan başkanlık seçimlerinde, Annan Planı'na hayır diyen Papadopulos elimine oldu. Yarış, Klerides döneminde Dışişleri Bakanlığı yapan Yannakis Kasulidis ile komünist AKEL lideri Dimitris Hristofyas arasında cereyan edecek. Papadopulos'un devre dışı kalması, hem Türkiye'yi, hem de adada çözüm isteyen AB'yi rahatlattı. Papadopulos yeniden cumhurbaşkanı seçilseydi, KKTC'nin de, Kosova gibi bağımsızlığını ilân etmesi beklenebilirdi.
KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile kısa bir süre önce görüşme fırsatını buldum. Kasulidis'in seçilmesinin çözüm açısından en iyi formül olduğu kanaatini taşıdığını anladım. Zira Kasulidis, Annan Planı'na da destek vermişti.
Kıbrıs Türkleri, Rumlarla müzakereye Annan Planı'nı temel alarak başlamayacak. Çünkü, o zaman,
"Rumları tatmin etmek için ilâve olarak ne vereceksiniz?" sorusuyla karşılaşabilirler. 8 Temmuz 2006'da Papadopulos ile Talat bir araya gelmiş ve bazı ilkeler tesbit etmişlerdi.
İki toplumlu, iki bölgeli federal bir devletin oluşturulması amacıyla, temel sorunları tesbit edecek çalışma grupları oluşturulsun, teknik komiteler, çevre, sağlık, doğal afet, kaçakçılık vs. gibi günlük hayatla ilgili sıkıntıları belirlesin ve güven arttırıcı önlemler alınsın; bu hazırlık sürecinin sonunda, Türk ve Rum cumhurbaşkanları arasında doğrudan müzakereler başlasın. Talat, 8 Temmuz sürecinin 2 ay içinde tamamlanmasını ve görüşmelerin hemen başlamasını talep ediyor. Müzakere zeminini ise şöyle tarif ediyor:
1) Bakir doğum: İki bağımsız devlet anlaşarak yeni bir devlet kuracak. Bu yeni devlet, ne KKTC'nin, ne de Rum devletinin devamı olacak.
2) Müzakereler sıfırdan başlamayacak. Bugüne kadar elde edilen birikimler göz önüne alınacak: İki toplumlu, iki bölgeli, her devleti bir toplumun idare edeceği ve her toplumun bölgesindeki ağırlıklı çoğunluğu muhafaza edeceği bir siyasi düzen oluşturulacak.
3) Devletlerin yanı sıra halkların siyasi eşitliği de kabul edilecek. Senato'da nüfusları aynı olmamakla birlikte, Türkler ve Rumlar eşit temsile sahip olacak.
Kıbrıs'ta yeni bir süreç başlıyor. Ya KKTC'yi de tatmin edecek bir çözüm ya da Kosova formülü.
Yayın tarihi: 19 Şubat 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/02/19//haber,4731E4363560415FBB31CB019345D4E9.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.