kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 23 Şubat 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Hastanıza 'kısırsın' diyebilir misiniz?

ESRA TÜZÜN
ESRA TÜZÜN
21.02.2008
Çocuk sahibi olmak isteyen çiftlere kısır oldukları söylenmeli mi? Kimi doktorlar bu soruya 'evet' diyor, kimileri buna karşı çıkıyor..
Çocuk istiyorsunuz ama olmuyor. Eşinizle birlikte doktora gittiniz. Aklınızdan 'En kötü ihtimalle tüp bebek yaparım' diye geçiriyorsunuz... Ancak doktor sizi karşısına alıyor ve "Maalesef hiçbir zaman çocuğunuz olmayacak" diyor. Böyle bir durumla karşı karşıya kalmak ister misiniz? Kısır olduğunuzu, üremek için hiçbir engeli olmayan eşinizin yanında duymaya hazır mısınız? Yoksa doktorunuzun bu cümleleri söylemek yerine size açık kapı bırakmasını, "Belki bir gün çocuğunuz olur" demesini mi istersiniz? Bu konuyu tıp dünyası da tartışıyor. Alman Hastanesi Tüp Bebek Merkezi'nden Doç. Dr. Ulun Uluğ "Hastama direkt söyleyemem" diyor. Medical Park Hasnesi Kadın Sağlığı Başkanı Prof. Dr. Kadir Savan ise, "Ben söylerim. Hastamı kandırmak istemem" diye konuşuyor.

Prof. Dr. Kadir Savan: Söylenmeli
* Hastaya kısırlık teşhisi koyduğunuzda bunu ona nasıl söylüyorsunuz?
Hastanın kendi durumuyla ilgili bütün gerçekleri öğrenmesi gerekir. Bu onun hakkıdır. Hastayı karşıma alıp, "Sizin hamile kalma şansınız yok" derim. Çünkü bunu gizlersem hastamı istismara açık bırakmış olurum. Boş ümitlerin peşine takılır. Bu tip hastalar, ellerindekini avuçlarındakini vermeye açıktır. Bu durumda hastaya açık açık her şeyi söylememek, onu istismar etmek anlamına gelir.

* 10 yıl önce olmaları mümkün değilken bugün anne-baba olanlar var mı?
10 yıl önce, "Çocuk sahibi olamazsınız" dediğimiz erkekleri sonra TESE yöntemini kullanarak baba yaptık. Doğrusunu söylemek gerekirse; erkek kısırlığında son 10 yılda çok yol kat ettik. Ama üzülerek söylüyorum ki; kadın kısırlığında öyle çok büyük gelişmeler olmadı.

* Bu konuyu sadece problemin kaynağı olan eşle mi konuşuyorsunuz?
Her iki tarafla birlikte konuşuruz. Çünkü durumlarını her ikisinin de bilmesi ve kabullenmesi gerekir. Çocuk ailenin devamlılığıdır. Sorunun çözümü için kusurun kimde olduğunun bilinmesi gerekir. Durumu gizlemememiz ve iki tarafa da izah etmemiz bence şarttır.

Doç. Dr. Ulun Uluğ: Söylenmemeli
* Hastaya kısırlık teşhisi koyduğunuzda bunu ona nasıl söylüyorsunuz?
Hastaya kısır olduğunu söylemek kolay değil. Biz hekimler kısır kelimesini kullanmak istemeyiz çünkü anlam olarak bize çıkılmaz bir sokak gibi geliyor. Bunun yerine 'infertilite' tanımı daha iyi oturuyor. Burada çiftlerin doğal haliyle gebe kalamayacaklarını söylüyoruz. Bu ilk adım bile bizim için de, hasta için de çok zor. "Çocuğun olmuyor çünkü kısırsın!" Bunu, tabii ki böyle söylemiyoruz.

* 10 yıl önce olmaları mümkün değilken bugün anne-baba olanlar var mı?
Yaklaşık 15 yıl öncesine kadar çok az sayıda spermi olan erkeklere, "Çocuğunuz olamaz" diyorduk. Bugün inanılmaz bir hızla yol kat eden üreme tıbbı sayesinde, sınırlı sayıda spermi olan değil, menisinde hiç sperm bulunmayan erkekler bile baba olabiliyor.

* Bu konuyu sadece problemin kaynağı olan eşle mi konuşuyorsunuz?
Kısırlık, tek kişilik bir hastalık değildir. Çiftin hastalığıdır. Biz karşımızda anne ve baba adayını birlikte görmek isteriz. İnfertilite, çiftlerin problemi olduğu için alınacak tüm kararlar çift olarak alınmalıdır. Tespit ettiğimiz sonuçları da mutlaka her iki tarafla da paylaşırız.
Haberin fotoğrafları