Tenisteki kıvılcımlar

Türk tenisinin büyük bir hızla geliştiğini birkaç kez anlatmaya çalışmıştım. Şu anda tenisimiz, futbol ve basketbolun ardından üçüncü sıra için voleybolla çekişiyor. Ancak tenis, arkadan fuleli adımlarla gelen bir atletin görüntüsünde. Türkiye'de son 3 yılda alınan yol ve gelinen nokta bunu kanıtlıyor.
Tenisin gelişim sürecindeki öncelikler hep veteranlarla yaşandı. Veteranlar yani yetişkinler, biraz da eğitim düzeyi yüksek, bilinçli bir kitle oldukları için dünyayı daha yakından izliyorlar. Bu sürece, Hülya Avşar gibi tanınmış insanlar faktörü tesir edince, evde oturan kadın da tenisin gelişim hızı içindeki ateşleyiciler olarak yer buldu. Futbol hegamonyasında edilgenleşen evdeki kadınların, tenise ilgisi onları hem sosyal yaşamın içinde etkinleştirecek hem de tenisin daha geniş bir tabanda yayılmasını sağlayacak. Bu geçiş sürecinde, İstanbul Cup Turnuvası tenise olan ilgiyi sıçratan en önemli faktör oldu. Federasyon performans tenisinde daha yapıcı bir çalışma sürecine girdi. Ted Open da bu hıza güzellikler kattı. İstanbul Cup'ta tenisçilerimizin üst turlara çıkma problemleri yaşamalarıyla gündeme gelen tenisçi yetiştirme zorunluluğumuza İstanbul Cup'ın kurucusu Garanti Koza el attı. TEV bursu ile genç tenisçilere yutdışı yolu açıldı. Bu yola ilk kez çıkan tenisçilerin derecelerini hatırlatalım; Avrupa'da, Oğulcan Özgenç dört, Melis Sezer üç şampiyonluk kazandılar. Avrupa Tenis Birliği'nin bir aylık özel koçlarla turnuvalara katılım desteğini kazandılar. Tuna Altuna iki final, bir şampiyonluk, Kaan Şenolsun ve Başak Eraydın birer şampiyonluk yaşadılar.

EMEKLER BOŞA GİTMİYOR
Bu ortamdan pozitif değerlendirmeler yapan tenis kulüpleri de oldu. Bunların başında Taç Spor, Enka ve Adana geliyor. Özellikle Marsel İlhan'a tüm desteğini veren Mahmut Naibi sayesinde Türk tenisi ilk 400 içinde bir dereceyi yakaladı. En son ve önemli başarı ise 14 yaşta geldi. Kız ve erkek takımlarımız (Oğulcan Özgenç-METİK, Ural Ateş-ATİK, Oray Çezik-ENKA, Melis Sezer-KSK, Başak Eraydın, Sena Doğru-SATİK) Balkan Şampiyonu olarak Türk tenis tarihinde yine bir ilk yaşanmasını sağladılar. Bu güzel haberleri sporseverlerle yaşamak çok güzel. Ama en güzeli, başta spordan sorumlu yeni bakanımız Murat Başesgioğlu'na ve en büyük destekçimiz Mehmet Atalay'a emeklerin boşa gitmediği göstermek olsa gerek.