2002 yılında AKP iktidara geldikten sonra muhafazakâr sermaye güçlendi, bu kesimin işadamları hızla çoğaldı, zenginleşti, kendi üst düzey bürokratlarını ve burjuvazisini oluşturmaya başladı. Ne var ki, yerel belediyelerin de büyük desteğine rağmen, bu kesime hitap eden yemek mekânları, bir türlü Batılı restoranların çekiciliğine ulaşamadı. İlk kez bu tür yerlerden uzak kalmaya çalışan kesim de zaman zaman Batılı mekânlarda yemek yemeye başladı. Varlığını birbirine paralel sürdüren iki kültür kesiştiğinde ise problemler doğdu. İçine biraz beyaz şarap katılarak pişirilen İtalyan pilavı risotto'nun etrafında kopan fırtına, işte bu iki kültürün kesiştiği noktada yaşanmıştır. Bundan sonra taraflar tekrar kendi alanlarına çekilip geleneksel çizgilerini sürdürürler mi, yoksa yükselişe geçen ılımlı İslam akımı geleneksel mutfağımızın yanında Tanzimat'tan beri kademe kademe Batılılaşan ve serpilip gelişmeyi başaran mutfak kültürünü tekrar 17. yüzyılın gerilerine mi götürür, bunu önümüzdeki dönemde göreceğiz.
Yayın tarihi: 2 Eylül 2007, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/09/02/pz/haber,5B685A86B7D04BB8803486CA69ED0587.html
Tüm hakları saklıdır.