Marifet ve iltifat

Dünya Atletizm şampiyonası'ndan bir süre önce Atletizm Federasyonu Başkanı Mehmet Terzi beni aradı. Spordaki genel düşüşü ifade eden yazılarımızdan ve Cüneyt Koryürek'e iltifatlarımızdan alınmştı. Atletizmle ilgili gayretlerinden ve Dünya Atletizm Şampiyonası hazırlıklarından bahsetti uzun uzun. Yalan olmasın yaygın başarısızlık nedeni ile pek de inanmamıştım başarı vaatlerine. Düşünememişim "Azgın ayrık otları arasından yeşerecek birkaç münferit çimi". Genel başarısızlık öylesine ürkütmüş ki bizleri. İhtimal verememişim 52 Federasyon arasından birkaç başarılısının da çıkacağına. Sanırım Elvan'a yarış sonrası bayrak yetiştiremediklerine göre idareciler de hesap edememişti bunu! Hele atletizmde yarıştırılamayan Süreyya Ayhan örneğinin ardından çok da haksız sayılmayız korkularımızda. Buna rağmen bir "marifeti" de hep birlikte izliyoruz. 11. Dünya Atletizm Şampiyonası'nda gümüş madalyalı Elvan'la, final koşma hakkı elde eden Halil Akkaş'la ve onların patronu Mehmet Terzi ile. Öyleyse ne demiş Atalarımız; "Marifet iltifata tabidir". Biz de Türk mileti adına iltifat ediyoruz kendilerine. Sağolun.Var olun...

KEZMAN YANILTSIN
Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme sinde ilk Anderlecht maçı gösterdi ki Fenerbahçe'nin Büyükşehir Belediye mağlubiyeti bir iş kazasıymış. Bu kazanın ardından sorumluluğu kime yıkalım diye düşünürken izlediğimiz ilk Anderlecht maçı sonrası bundan vazgeçtik. Yine özenle kurulan Fenerbahçe takımında "Kaleciler güven vermiyor" diyecektik ki Serdar'ın kurtarışları bizi yine caydırdı. Tabi Serdar'ın hatırına Volkan'ı da es geçtik! İkinci Anderlecht maçı için hesaplar yapıp yol aradık. Tüm bu hesaplar sonucu karşımıza iki yol çıktı. 1- Fenerbahçe takımına, Fatih Tekke gibi bir santrfor mutlaka lazım. "Çünkü Kezman ağır kalıyor". 2- Deniz Barış'ın yerine bir Appiah da adı geçen hesaplar için şart.
Bunlar tamamlandıktan sonra geriye ne kalıyor? "Mücadele etmek". İşte bu şart ve gerçekler altında Fenerbahçe takımı Anderlecht ile mücadele için sahaya çıkıyor. Anderlecht'in teknik direktörü bile "Fenerbahçe'yi gözümüzde fazla büyütmüşüz" derken sanırım aynı kusurları düşünmekte. Müsabakaya az kala umarım yanılan biz ve rakibimizin hocası olur. Şahsen bu maç öncesi ben yanılmaktan mutlu olacağımı ifade ediyorum. Ve özellikle de Kezman ve Deniz Barış'a sesleniyorum "Bu maç lütfen bizi yanıltın". Sonra mı? Ortak akıl Anderlecht'i geçince zaten Şampiyonlar Ligi'nde başarı için değişikliğin olduğunu söylüyor.