Birkaç yıl önce Fener Rum Patriği
Bartholomeos'u Fener'de ziyaret etmiştim. Karanlık ve üzeri evraklarla dolu bir çalışma odası. Orada patrik, geceleri saat ikilere üçlere kadar çalışıyor; yurtdışındaki kiliselerin işlerini izliyor; yabancı ülkelerle yazışmaları; gezilerinde yapacağı İngilizce; İtalyanca, Rumca konuşmaları hazırlıyor.
Ziyaretlerimden birinde hüzünle İran'dan gelen resmi bir daveti göstermişti:
"Bak, İran İslam rejimi bile bize 'ekümenik'
diye hitap ediyor. Türkiye'de ise hala kabul etmiyorlar." Patrik uzun gece mesailerinden yorgun düştüğünü; ancak sorumluluklarını başkasına devretmesinin mümkün olmadığını anlattı. Neden? Çünkü Bartholomeos, Ortodoks dünyasının 270'inci patriği ve Fener'deki 17 asırlık kilise, Hıristiyanlık 330 yılında Ortodoks ve Katolik olarak iki kola ayrıldığından bu yana Ortodoks dünyasının
"kıblesi." Biz ister hoşlanalım ister hoşlanmayalım, Patrikhane 587 yılından bu yana
"evrensel" anlamına gelen
"ekümenik" sıfatını kullanıyor. O tarihten bu yana, Fener'in önemi azaldı, Vatikan benzeri statüsünü kaybetti ve Moskova, Kudüs, Atina gibi civar ülkelerdeki 16 kilise, Patrikhaneye karşı otonomi kazandı. Ancak hala Fener Rum Patrikhanesi'ne
"ekümenik", Patrik'e de Latince'de
"eşitler arasında birinci" anlamına gelen
"primus inter pares" sıfatıyla hitap ediyorlar.
Clinton'dan
Castro'ya tüm dünya liderleri, tüm dünya kiliseleri, Vatikan ve İran bile Fener Rum Patrikhanesi'nin bu
"ruhani önceliğini" ekümenik sıfatıyla tanımlıyor.
Ancak Yargıtay 4'üncü Ceza Dairesi bu durumdan hoşnut değil. Yargıtay, dün Patrikhane'nin bir papazı görevden almasıyla ilgili bir kararı onaylarken,
"ekümenik" tartışmasına da girerek bu konuda resmi ideolojiyi tekrarladı. Anayasanın eşitlik maddesine atıfta bulunan kararda özetle şu ifadelere yer verilmiş:
"Patrikhane tamamen Türk hukukuna tabidir. Egemen bir devletin kendi topraklarında yaşayan azınlıklara (..) ayrıcalık tanımak suretiyle özel statü vermesi, kabul edilemez. Bu nedenle Patrikhane'nin ekümeniklik iddiasının yasal dayanağı bulunmamaktadır." Kararı okurken aklıma ilk gelen şu oldu: Laik devletin laik mahkemeleri, ruhani bir kurumun ruhani sıfatıyla ilgili nasıl hüküm verebilir? Örneğin ben bir tarikat kursam ve dünyanın birçok yerinden müritlerim olsa, Yargıtay çıkıp müritlere
"Hayır Aslı'ya şeyh diyemezsiniz" diyebilir mi? Ya da çıkıp Alevilere
"Bu adam Alevi dedesi olamaz" diyebilir mi? Ekümeniklik yasal bir düzenleme değil, kilisenin içişlerine ait
"ruhani" bir sıfat. Laiklik ilkesi, din ve devlet işlerinin
"ayrılmasını" öngörüyor; devletin dini düzenlemesi değil. Bu durumda laik mahkeme, 15 asırdır kullanılan dini bir sıfatı nasıl sorgulayabilir?
İlginçtir, Yargıtay davaya konu olan meseleyi, yani Patrikhane'nin İstanbul'daki Bulgar Sen Stefan Kilisesi papazını papazlıktan atma kararını bozmuyor. Ancak Patrikhane'nin böyle bir yetkisi olmasına itiraz ediyor. Patrikhane, yalnızca Türkiye'deki Ortodoks kiliseleri değil; aynı zamanda 16 otonom patrikhane dışında kalan Kuzey ve Güney Amerika, İsviçre, Finlandiya ve Avustralya gibi yerlerdeki Rum Ortodoks kiliselerinin de ruhani lideri. Bu yüzden oralardaki papaz ve metropolit atamaları Patrikhane'de, Patrik başkanlığındaki Sen Sinod Meclisi tarafından yapılıyor.
Ancak bu durum derin Ankara'nın hoşuna gitmiyor. Kararda bunun
"başka bir ülkede egemenlik hakkının kullanımı" olduğu söyleniyor. Kilise içişlerinden bize ne? Peki ben bir şirket kursam, çok başarılı olsa, dünyanın her yerinde şube açsam ve bir gün kızıp İsviçre'deki müdürü işten atıp, Fransa'daki müdürü Cenevre'ye oturtsam, Yargıtay buna itiraz edebilir mi?
Patrikhane'nin gür sesli avukatı
Kezban Hatemi, ilginç bir noktaya değiniyor
"Aslında 'ekümenik'
lafına itiraz edebilecek tek yer var; o da Vatikan." Gerçekten de Vatikan (ya da diğer 16 patrikhane) çıkıp
"Biz de varız burada. Sen evrensel değilsin" diyebilir. Yüzyıllar boyu da bu kavga sürdü. Ancak bugün hepsi yazışmalarda Fener'e
"ekümenik" diyor. Yargıtay kararını da pek dinleyeceklerini sanmıyorum.
İşin komik yanı, Patrikhane bir Türk kurumu, Patrik Bartholomeos bir Türk vatandaşı. Bu sıfata sahip olmasından gurur duymamız lazım. Yargıtay'dan bu kararın çıktığı gün, İstanbul'da bulunan Ukrayna Cumhurbaşkanı
Viktor Yuşçenko, Patrikhane'yi ziyaret ediyordu. Ukrayna kilisesi, nice zamandır Moskova'dan ayrılmak istiyor. Devlet Başkanı da patrikhaneden izin için gelmiş...
Yayın tarihi: 27 Haziran 2007, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/06/27//aydintasbas.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.