Turist artık sadece denize, kuma ve güneşe gitmiyor, dünyada.. Gittiği yerde ona keyfince vakit geçirmesini sağlayacak cazibe merkezleri de istiyor. Öylesi çekiyor onu..
Nedir peki cazibe merkezi?..
Kumarhane çok önemli bir cazibe merkeziydi mesela.. İsrail'in ve büyük bir hızla bireysel zenginliğe dönüşen Rusya'nın cüzdanı en kalabalık insanları ülkemize gelirdi. Adamlar sabaha kadar kumar zevklerini tatmin edip, akşama kadar uyurken, en pahalı odalar, süitlerde kalan aileleri, eşleri, çocukları, bütün gün bol para harcarlardı. Kadınlar marka dükkânlardan ve kuyumculardan çıkmazlardı. En pahalı restoranlarda yer, içerlerdi.. Para sadece kumarhaneye değil, civarındaki her çeşit esnafın cebine de akardı.
Kontrol edemedik. Türklerin selamsız sabahsız girmesine izin verdik. Mafyanın eline düşen kumarhanelerdeki makinelerin bilgisayarları ile oynandı, kazanmak nerdeyse imkânsız hale getirildi. Aileler yıkılmaya başladı. Tansu Çiller, ülke turizmine büyük yararı olan sistemi düzen altına alacağına, politik popülizmi içinde yasaklayıverdi. Bu popülizm ona da yaramadı. Ülkenin çok büyük ümidi iken, yıkıldı gitti. Turizm de çöktü..
Çünkü ne Kumarhaneyi kaldıran Çiller, ne de böyle bir kararı beklemeyen turizmciler, alternatif cazibe merkezleri yaratmaya hazır değildiler. Kumarcılar gitti. Yerlerine yenileri gelmedi.. Panik başladı.. Çözüm..
Her şey dahil denen ve turistin çevre ile tüm ilişkisini kesen, yöre esnafını bitiren ihanet sistemi.. Yetmedi.. Rekabet sefalete dönüştü.. Almanya'da iki şişe bira parasına her şey dahil yatak satacak kadar ucuzlattılar piyasayı.. Turist kalitesi Sultan Ahmet'in bitli turistleri düzeyine düşünce, zengin, para harcayacak, asıl cazip turist ülkemize nerdeyse uğramaz oldu.
Neydi alternatif cazibe merkezleri..
Aslında Türkiye'de bunlar da vardı ya..
Kültür, tarih.. Din turizmi.. Binlerce yıllık kalıntılara sahiptik.. Dünyanın en eski kiliseleri bizdeydi. Meryem Ananınki dahil.. Noel Baba Türkiye'de yaşamıştı. Demre'deydi kilisesi.. Ama safasını, bir İtalyan korsan sayesinde kemikleri çalıp Bari'ye götüren ve orada onun adına bir kilise inşa eden İtalyanlarla, Kuzey Kutbuna yakın bir yerde ahşaptan bir Noel Baba evi yapıp, burayı bir turizm merkezine dönüştüren Finlandiyalılar sürüyordu. Biz Hıristiyanlığı reddetme çabalarımız içinde tüm Anadolu kiliselerini, saklama, yok sayma, yok etme politikaları güderken.
Suudi Arabistan'ın Hac'dan kazandığı paranın mislini, Din Turizmi ile Türkiye kazanabilirdi oysa.. Mozayıkları, St. Paul Kilisesi ile Antakya mesela Yunan'ın elinde olsaydı?..
Ispartalıları geçin. İskender'in düğümü kestiği Gordiyon Anadolu'daydı.. Nemrut, Komagene harikaları bizdeydi. Daha neler neler bizdeydi.. Bir Lelouch filmi, Kapadokya'nın Fransızlar tarafından keşfine sebep olmuşken, Anadolu bitmez tükenmez hazinesi hem de nasıl kullanılabilirdi. Beceremedik. Dünyaya Gece Yarısı Ekspresi gitti, Türkiye diye..
Mavi Yolculuk harika bir cazibe merkeziydi.. Ama dünya çapında bir turizm olayına dönüştüremedik.
Türkiye'nin şifalı suları, bu ülkeye verilmiş ilahi bir lütuf, bir mucizeydi. Hâlâ kullanamıyor ve termal turizmini bir cazibe merkezi haline getiremiyoruz.. Sadece Bursa'yı yıkardı dünya.. Şimdi Türkler bile gitmiyor o mucizeler yaratan sulara..
Eğlence..
Mikonos gibi Allah'ın unuttuğu bir kayalık yaz kış adam almıyor.. Neden Yunan kafası o kayalığı bir eğlence merkezi yapıp, günün 24 saatini çılgın gibi yaşamak isteyenlere armağan etti. Her saat, her an, her türlü.. Kuralsız eğlence..
Bizde Tantan kafası Bodrum'u 12'de susturdu o sıralar, hemen karşıda Yunan Adaları'nda hayat 12'de başlarken.. Türkiye'de eğlence yasak. Yerel ve genel yönetimler zebellah.. Gazeteler goy goycu ahlak bekçileri.. Bu yıl seçim var diye ortalık sakin. Seneye görürüz.
Temalı Parklar.. Yani Disneyland.. Sea World, Universal Studios benzerleri..
Amerika'da Disney Magic Kingdom'u 17 milyon kişi gezdi, geçen yıl. Nerde kaldılar, nerde yiyip içtiler,eğlendiler peki o günlerde?.
Tokyo Disneyland 13 milyon turist çekti.. Paris Disneyland'ı 11 milyon.. Japonyadaki Universal Stüdyoları 9 milyon kişi gezdi.. İngiltere'de Blackpool Zevk Plajı 6 milyon.. Florida da Sea Worl 6 milyon.. Güney Kore Disneyland'i Lotte World 6 milyon..
Biz Lara Temalı Parkı'nı doğru dürüst ihaleye çıkaramadık. Çıkanı da mahkeme durdurdu. Lara'da bir turizm cazibe merkezi yerine, şimdi çöplük var. Bakanlık da, Antalyalılar da iftihar etsin.
Golf Turizmi, zengin turist için cazibe merkezi.. Nihayet başlayabildik, ama nasıl bir savaş içinde golfçüler, sözüm ona çevreci yerel taş kafalarla.. Ve de onlara bilmeden destek olan medyayla..
Yazları harika olaylar var ülkemizde.. Dış pazarlaması sıfır.. İstanbul Müzik Festivali.. Pazarlasak tur yaptırır ülkemize.. Aya İrini'de turist gören var mı?.
Aspendos.. O mekânda konserler yıkar dünyayı.. Hani peşine düşen?.. Üç Tenor, Pavarotti, Domingo ve Carreras, Roma'nın Caracallas harabelerinde söylediler de, Aspendos'ta niye söylemediler?. Devlet festivali terk etti üstelik. Mustafa Erdoğan olmasa yapılamayacaktı bu yıl. Oysa Antalya yabancı kaynıyor. Her gece üç Aspendos dolardı, pazarlasak.. Ve de pahalı turist gelirdi onun için. 3 otuz paralık bitliler değil.. Perge antik tiyatrosu niye leş?. Arikanda niye unutuldu?.
Hiçbir cazibe merkezi yaratmayan, olanı da pazarlamasını, kullanamayan Türkiye'ye turist neden gelsin peki.. Bu soruya cevap arayacağız.. Yazı dizimizin sonuna yaklaştık..
Bugünkü Tüm Yazıları
Antalya'yı ayağa kaldırmak..
Yayın tarihi: 27 Haziran 2007, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/06/27//uluc.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.