İran İçişleri Bakanı Mustafa Purmuhammedi'nin önerisini Türk basını kısa bir haberle geçiştirdi ama komşuda kıyamet kopuyor. Molla, yani dinadamı olan Purmuhammedi, zinanın önlenmesi için "Muta evliliği"nin teşvik edilmesini önerdi.
(Ondan birkaç gün önce de Kahire'deki El Ezher Üniversitesi'nden İmam İzzet Atiye, çalışan kadınların işyerindeki erkek arkadaşlarını günde beş kez emzirmesi yolunda bir fetva yayınladı. Neymiş; aralarında oluşacak "Süt bağı" birbirlerine cinsel arzu duymalarını önleyecekmiş! Bereket El Ezher'in ulema kurulu fetvayı geçersiz ilan etti de, tepkiler dallanıp budaklanmadan susturuldu. Ama yasaların yerini fetvalar alırsa toplumları nasıl bir yaşam ve düzenin beklediğine esaslı bir örnek olarak kaldı.) Bakanın "Muta evlilik" önerisinin gerekçesi hem mollaların kadına bakışını yansıtıyor, hem de rejimin iflasını itiraf ediyor
: "Ekonomik güçlükler yüzünden delikanlılar evlenemiyorlar. Bu da cinsal arzularını tatmin etmelerini zorlaştırıyor. Muta evliliği onları rahatlatır." Bunalımlı bir gençlik Muta evliliği "Kadın ile erkek arasında tanıksız olarak yapılan sözlü nikah" diye tanımlanıyor. Tek şart: En az 30 dakika sürmesi! Yani bir cinsel beraberlik kadar. Ondan sonra erkek "Boşol" deyince evlilik bitiyor. Dikkat: Kadının boşanma hakkı yok!
Purmuhammedi'yi şiddetle eleştiren İranlı aydınlar, önerinin zaten yaygın olan fahişeliği (Sadece Tahran'da 200 bin kadın bedenini satıyor) daha da azdırmaktan başka sonuç vermeyeceğini belirtiyorlar. Çünkü bir kez muta evliliği yapan bir kadının toplumda saygınlığını yitireceğini, yaşamını sürdürmek için bunu "Meslek" haline getirmekten başka çaresi kalmayacağını savunuyorlar. Dahası fahişelik yaşını düşüreceğini de hatırlatıyorlar. Haklılar: İran'da kız çocukları için evlenme yaşı 9!
Peki, İran İçişleri Bakanı'nı bu öneriyi yapmaya zorlayan sebep ne? Ülkenin ekonomik durumu.
Rakamlarla anlatalım: İran'ın 73 milyon nüfusunun yarısı 30, yüzde 70'i de 35 yaşın altında. Halkın yüzde 53'ü yoksulluk sınırı altında yaşam sürüyor. İşsizlik yüzde 25 ama genç kesimde yüzde 50'ye yaklaşıyor. Enflasyon yüzde 25 ama temel gıda ürünleri ile konutta yüzde 50'yi geçiyor. Toplumsal çöküş Bu tablodan çıkan sonuç şu: İranlı gençler işsiz. O yüzden evlenemiyorlar. Kadınerkek ilişkileri çok sıkı denetlendiği için kız arkadaş edinmeleri de mümkün değil. Yasakları bir şekilde delseler de arkadaşlarıyla buluşacakları yer yok; çünkü kiraların yüksekliği yüzünden 30-35 yaşındaki kuşak bile baba evinde oturuyor.
Sonuç: Bunalımın pençesinde milyonlarca genç... En az 3 milyonu uyuşturucu bağımlısı. Düşünün; sadece Tahran'da ayda ortalama 100 genç uyuşturucudan can veriyor. 2 milyona yakın gencin AIDS'e yakalanması da facianın bir başka yönü.
Uluslararası bir kuruluşun (International Living) yaşam kalitesi araştırmasında İran'ın 195 ülke arasında 190'ıncı sırada yer alması boşuna değil. Hayatın oradan daha kötü olduğu 5 ülke var sadece: Afganistan, Sudan, Yemen, Somali, Irak.
İyi ama o zengin İran nasıl bu duruma geldi? Tek cevabı var: Mollaların ekonomiyi mahvetmeleri. Ülkenin başlıca gelir kaynağı petrol ama Humeyni ihtilalinden bu yana kapasite artıracak yatırımlar bir yana, mevcut tesislerin revizyonu bile yapılmadı. Bir zamanlar dünyanın en büyük rafinerisi olan, İranIrak savaşında ağır hasar gören Abadan'daki tesisler görenlerin yüreğini sızlatıyor: Kaderine terkedilmiş...
Petrol ihracatının her yıl biraz daha azalmasına, ABD'nin uyguladığı ve tüm Batı'yı uymaya zorladığı ekonomik ambargo nedeniyle yabancı yatırımların bıçak gibi kesilmesini ekleyin...
Elbette sonuç işsizlik, pahalılık, yoksulluk, toplumsal çöküş olacak.
Mollalar rejimi de çare olarak "Muta evliliği"ni gösterecek. Zavallı İran!
Yayın tarihi: 7 Haziran 2007, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/06/07//haber,114765F228A747E5A5496C9A0DABAD2C.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.