Brezilyalı kızlar ve 220 Euro

Ortalıkta samba kıyafetlerini giymiş onlarca Brezilyalı kadın fink atıyor. Orkestra Brezilya müziğinden örnekler sunuyor.
Ellerinde şarap kadehleri olan bir sürü takım elbiseli adam bu manzarayı seyrederken, yemek kuyruğunda olanlar da göz ucuyla olan biteni takip ediyor.
Bir de salondaki kadınların saçlarına kırmızı kır çiçekleri takan Brezilyalı kadınlar var...
Anlattıklarım örneklerine çok alıştığımız ve 5 yıldızlı otellerde yapılan bir turizm tanıtma haftasında yaşanmadı.
Tüm bunlar Dortmund'daki Signal Iduna Park Stadı'nın numaralı tribün seyircilerine ayrılmış bölümünde yaşandı.
Türkiye-Brezilya maçını seyretmeye gidip de bir stadın ayrıntılarına takılmak ancak bu kadar mümkün olurdu.
Adamlar garip bir sistem kurmuş.
O özel bölüme girişte biletinize bakarak kolunuza bir bant takıyorlar.
Hani her şey dahil sistemi olan otellerde takılanlar var ya onun aynısı...
Aslında içerik olarak da durum aynı. O bölüme girdikten sonra yediğiniz, içtiğiniz her şey bedava...
Açık büfede 8 çeşit sıcak yemek, salatalar, tatlılar ve meyve barları...
Çalışanlar az yenilip içilsin diye düşünmüyor aksine ha bire size bir şeyler sunuyor.
Sadece maç öncesinde değil, devre arası ve maç sonrasında da durum böyle.
Salondaki dev ekranlarda maçtan önce karşılaşacak takımların eski maçları, maçtan sonraysa 90 dakikanın kritik anları gösteriliyor.
Yani maç bitti diye sizi kimse kovalamıyor.
Bunlar işin stat işletmeciliğiyle ilgili kısmı.
Bir de Brezilya'dan söz etmek lazım...
Organizasyonun adı "Brezilya Dünya Turu"...
Önce Londra'da İngiltere ile oynadılar sonra Almanya'da bizimle.
En bilindik ürünleri futbol ve samba olduğu için tura bu şekilde çıkmışlar.
Numaralı tribünde Brezilya'yı seyretmenin bedeli 220 Euro'ydu. Yani 450 YTL'ye yakın bir para.
İnsan keşke Türkiye'ye gelselerdi diye düşünüyor.
İstanbul'da, 83 ülke televizyonunun canlı yayın yapacak kadar önemli bulduğu bir maçı, Ronaldinho, Marcelo, Naldo, Edmilson ve Kaka gibi isimleri seyredecek 55 bin kişi mutlaka bulunurdu.