Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt'ın dün İstanbul'da Harp Akademileri Komutanlığı'ndaki konuşması, Rusya Federasyonu Başkanı Putin'in 10 Şubat'ta Münih'te yaptığı konuşmadan esintiler taşıyor. Hani Org. Büyükanıt'ın ABD gezisinin başladığı gün Genelkurmay'ın sitesinde tam çevirisi yayınlanan o ünlü konuşmadan.
Zaten iki konuşmanın konuları da aynı: Org. Büyükanıt "Güvenlik Sempozyumu"nda konuştu, Putin ise CHP lideri Baykal'ın da katıldığı"Güvenlik Konferansı"nda.
Bu "Esintiler"i ya da yaklaşım benzerliklerini iki konuşmadan birkaç alıntıyla somutlaştıralım:
Org Büyükanıt: "Varşova Paktı ve Sovyetler Birliği'nin dağıldığı yıllar NATO için şaşkınlık dönemi oldu.
Bu dönemde NATO kendisine karşı yeni bir tehdit aramaya başladı. "
Putin: "Biz sınırlarımız dışındaki üslerimizi kapatıyoruz. Ama ayrıldığımız yerlerde Amerikan üsleri kuruluyor. NATO ön cephe güçlerini bizim sınırlarımıza yerleştiriyor NATO'nun genişlemesinin ittifakın modernizasyonu veya Avrupa'da güvenliğin sağlanmasıyla hiçbir ilgisi olmadığı gayet açık.
Şu soruyu sorma hakkımız var: Bu genişleme kime karşı? "
Çifte standartlar Org. Büyükanıt: "Vurgulanması gereken önemli husus, ülkelerin güvenlik bağlamında çifte standart uygulamamasının, bir ön şart olması gerektiğidir."
Putin: "Rusya olarak bize birileri hep demokrasiyi öğretiyor. Fakat her nedense, bize demokrasiyi öğretenler, kendileri öğrenmek istemiyorlar."
Org. Büyükanıt: "Yeni güvenlik ortamında yaşanagelen gelişmeler neticesinde, uluslararası mutabakatın elde edilebileceği en üst kurumun Birleşmiş Milletler olduğu görülebiliyor. BM, teşkilatlanması ve işlevleri açısından bu görevi üstlenebilecek yeterlilikte."
Putin: "Güç kullanımının meşru kabul edilebilmesi için mutlaka BM tarafından onaylanması gerekir. Ne zaman ki BM uluslararası toplumun güçlerini gerçek anlamda birleştirir ve çeşitli ülkelerdeki olaylara gerçekten tepki gösterebilecek hale gelir ve biz uluslararası hukuku gözardı etmeyecek duruma gelirsek, o zaman durum değişebilir. Aksi halde şu anki durum bir çıkmaza gidecektir."
Dış bağlantılı örgütler Org. Büyükanıt: "Türkiye'nin çok haklı olan terörle mücadelesinde gereken uluslararası desteği alamadığı bir gerçektir. Gereken desteği bir tarafa koyuyorum; bazı dış kaynaklı kuruluşlar, terörist hakları derneği haline dönüşmüş durumda."
Putin: "Bazı uluslararası kuruluşlar ve sivil toplum örgütleri bir tek veya bir grup ülkenin siyasi çıkarlarını artıran basit bir araç haline getirilmek isteniyor. Sözde bu kuruluşlar insan hakları konusunda yardımcı olmak için kuruldu. Ama bu, diğer ülkelerin içişlerine karışma, daha önemlisi ülkelerin nasıl yaşayacağını belirleyen bir rejim empoze etme anlamına gelmez."
Org. Büyükanıt: "Barış ve güvenlik ya her yerde ya da hiçbir yerdedir."
Putin: "Güvenliğin evrensel ve bölünmez niteliği, 'Bir kişinin güvenliği herkesin güvenliği demektir' şeklindeki temel ilkeyle ifade edilir. Başkan Roosevelt'in dediği gibi, bir yerde barış bozulduğunda, tüm ülkelerin barışı tehlikeye düşer."
Daha iki konuşmada da aynı değerlendirmelerin yapıldığı kitle imha silahları, yoksullukgüvenlik arasındaki sıkı ilişki, tehditlerin çok boyutluluğu ve asimetrikliği, enerji kaynaklarını ele geçirme politikalarının uluslararası güvenliğe etkisi konuları var.
Yeni dönemi Org. Büyükanıt "Karanlık savaşlar" diye tanımlıyor, Putin ve kurmayları ise "Yeni soğuk savaş" veya "Soğuk barış".
Türkiye ve Rusya'nın bakışları hiç bu kadar örtüşmemişti. İki ülke ilk kez dünyayı aynı pencereden seyrediyorlar...
Yayın tarihi: 1 Haziran 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/06/01//safak.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.