Gençlerde zayıflama takıntısının hastalık derecesinde olduğunu söyleyen Psikolog Bayraktar: Üniversitelerde, yedikten sonra kusan birçok genç var. Aileler bunu görmezlikten gelmemeli, iletişime geçmeli!.
Diyet bağımlılarına danışmanlık hizmeti veren Psikolog Feyza Bayraktar; gençlerde en çok görülen yeme bozuklukları konusunda soruları yanıtladı:
*
Gençlerde yeme sorunu anlamında daha çok şişmanlık mı yoksa aşırı zayıflık mı görülüyor?
Gençler kilo almaya çok meyilli. Aşırı kiloluların sayısı neredeyse Amerika'ya yaklaşıyor. Bununla birlikte 13-19 yaş arasındaki genç kızlarda daha çok zayıflama saplantısı yaygın. Bu da yeme bozuklukları olan anoreksia ve bulimiaya kadar gidebiliyor. İdeal kilonun yüzde 15 altında olan kişilere 'anoreksia' diyoruz. Yeterince yemezler, fazla egzersiz yaparlar ve ne kadar zayıf olurlarsa olsunlar aynaya baktıklarında kendilerini kilolu görürler. 'Bulimia'da ise devamlı diyet ve egzersiz yapmalarına rağmen normal kilonun çok az altında, normal kiloda, hatta aşırı kiloda olabilirler. Bulimia olan kişiler; yarım saat ila iki saat arasında binlerce kalorilik besin tüketip, sonra da bunları kusarak ya da bağırsakları aşırı çalıştıran ilaç kullanarak vücutlarından atmaya çalışırlar. Yeme, kusma ya da ilaç kullanımı kişiden kişiye haftada birkaç kez ila günde birkaç kez olmak üzere değişir.
*
Bulimia ve anoreksia Türkiye'de gençler arasında sık görülüyor mu?
Özellikle sosyoekonomik durumu yüksek olan ailelerde daha fazla görülüyor. Genellikle lise çağında rastlıyoruz. Üniversitelerde de ise sayısı hızla artıyor. Özel üniversitelerde ve yurtlarda, yedikten sonra kusan ve bunu bir kilo verme yöntemi olarak kullanan pek çok genç var. Bu hastalığın tedavisi ilerledikçe çok zor oluyor. Hem sağlık sorunları ciddileşiyor hem de yerleşen bu davranış sistemi bir kalıba dönüşüyor. Ancak gençler bunu sorun olarak fark etmediklerinden söylemekten çekiniyorlar. 'Kusmaktan vazgeçersem şişmanlarım' korkusuna kapılıyorlar. Bu hastalıklar genellikle zayıflama amacıyla yapılan diyetlerle birlikte başlıyor. Fakat daha sonra yememek veya yediklerini çıkartmak; stesle baş etme unsuru haline geliyor.
BULİMİK ERKEKLER!
*
Sınav stresi hastalığı artırıyor mu?
Sınav dönemlerinde çok daha fazla oluyor. Evlerinden uzak ve yurtlarda okuyan gençlerde sıkça görülüyor. Genç kızlarda yaygın ama erkeklerde de çok rastlanıyor. Kaslı görünmek, yağlı vücuda sahip olmamak için canları tatlı istediğinde yiyip sonra çıkartıyorlar. Eğer ailelerinde yeme bozukluğu varsa, bu gençlerin de aynı sorunu yaşama oranları yükseliyor. Yeme bozukluğu olan gençler genellikle okulda son derece başarılılar. Çünkü mükemmeliyetçi kişilik yapılarına sahip oluyorlar.
*
Diyet yapmayı bilmedikleri için mi sorun yaşıyorlar?
Aslına bakarsanız neredeyse beslenme uzmanları kadar bilgiye sahip oluyorlar. Ancak yemekle ilgili saplantılara sahipler. Beden imajları, kiloları, gün içinde ne yedikleri, ne kadar yedikleri ve aldıkları besinlerin kalori değerleri; düşünce sistemlerinin önemli bir kısmını kapsar. Kendilerini aşırı derecede yargılarlar.
*
Gece ders çalışırken atıştırmak gençlerde bir alışkanlık haline geldiyse bu bir hastalık mıdır?
Tanımlanmamış yeme bozukluklarının içinde 'gece yeme sendromu' yer alır. Bir genç; günlük besin ihtiyacının yüzde 60'ından fazlasını gece sekiz ila sabah altı arasında tüketiyorsa, uykusundan uyanıp yemek istiyorsa, üstelik yemeden uyuyamıyorsa ve her atıştırmada 280 kalorinin üzerinde alıyorsa işte o zaman 'gece yeme sendromu'ndan bahsedebiliriz. Psikolojik kökenli bu bozukluk genellikle üniversitede başlar ve ömür boyu devam edebilir. Sabah genellikle tok uyanırlar, öğleden sonra yemeye başlarlar ve gece yeme hızları artar. Bu nedenle daha fazla kilo alırlar. Bu bozukluğu erkeklerde daha fazla gözlüyoruz.
Bugünkü Tüm Yazıları
Üniversiteliler zayıflamak için kusuyorlar
Yayın tarihi: 3 Mayıs 2007, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/05/03/gny/tuzun.html
Tüm hakları saklıdır.