"MS; ölümcül, bulaşıcı ve korkulacak bir hastalık değil!" diyen Prof. İrkeç, hastalara uygulaması kolay bir reçete yazıyor: İlaçları düzenli kullanın, mutlaka egzersiz yapın, psikolojik destek almaktan kaçınmayın, sağlıklı beslenin ve moralinizi yüksek tutun.
Nedeni henüz bilinmeyen MS'in, ölümcül, bulaşıcı veya korkulacak bir hastalık olmadığını vurgulayan Gazi Hastanesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ceyla İrkeç, MS'le ilgili sorularımızı yanıtladı:
* MS'li, hastalığını zor mu kabulleniyor?
Hastalara MS'i anlatmak, hastanın bunu kabullenmesi çok zor. Neden olduğu ve ne olacağı bilinmeyen bir hastalık. Ama biz MS uzmanlarına çok büyük görev düşüyor. Biz onlarla iletişim kurmaya çalışıyoruz; hastayla, hatta ailesiyle, eşiyle, nişanlısıyla ve arkadaşlarıyla uzun uzun konuşuyoruz. Korkunç bir hastalık olmadığını anlatmaya çalışıyoruz. Bizim hastayla birlikteliğimiz çok uzun yıllara dayanır. Benim 30 yıllık MS hastam var.
* MS tedavisinde kimler var?
Biz nörologlar, ürologlar, fizik tedavi uzmanları, psikiyatrlar, fizyoterapistler ve psikologlar var. MS'lilerde ürolojik problemlere de sık rastlıyoruz. 'Empotans' gibi cinsel fonksiyon ve psikolojik problemler olabiliyor. Hasta yakınlarına da terapiler veriyoruz. Bu yüzden bir MS'linin tedavisini ekip olarak sürdürüyoruz.
* Korkulacak bir hastalık mı?
MS; ölümcül, bulaşıcı değil, korkulacak bir hastalık değil! İlaçlarını düzenli kullanan, kontrollerine düzenli gelen, yaşama ve hastalığına pozitif bakan hastalarımızın MS'i düzgün seyir gösteriyor. MS'in iyi gitmesi ve kontrol altında tutulabilmesi için doktor kontrolünden asla çıkılmaması gerektiğini hatırlatarak; ilaçlarını düzenli almalarını, kendi kendilerine veya fizyoterapistleri eşliğinde mutlaka egzersiz programlarını uygulamalarını, psikolojik destek almaktan kaçınmamalarını, sağlıklı beslenmelerini ve yüksek moralli olmalarını öneriyoruz.
* Egzersiz, meditasyon ve yoganın MS tedavisinde yeri var mı?
Kesinlikle evet! Bunları, MS derneklerinin desteği ile yapıyoruz. Çünkü, derneklerde gerçekten kendini bu soruna adamış kişiler çalışıyor. Hastaların bir araya gelmeleri, grup terapileri, sosyal etkinlikler, egzersiz ve yoga programları düzenliyorlar ve çok işe yarıyor. Fizik tedavi ile hastanın yaşam kalitesi, aktivitesi çok yükseliyor. Profesyonel fizyoterapistler hasta ile aileyi eğitiyor ve çok önemli dönüşler alınıyor. Hastanın o günkü problemi neyse ona yönelik destek tedavi sağlanıyor. Düzgün yürüyen, herhangi bir yardıma ihtiyacı olmayan hastalar var ama bazen onlara da psikolojik destek gerekebilir. Hastalara, tedavi imkanlarının olduğunu anlatmak önemli.
* Stres, hastalığı tetikliyor mu?
Bütün bağışıklık sistemi hastalıklarında stres faktörü var. Çok ağır stresler ve travmalar, ataklarda tetikleyici olabiliyor. Bu konuda çalışmalar var; gerek fiziki gerek psişik travmalar tetikleyici olabiliyor. Bu süreçte, hastaya, durumu şok tarzında anlatmak yıkıcı olabilir.
* Sıcak da hastalığı etkiliyor mu?
Sıcaklık hastalığı ilerletmiyor ama kişiyi kötü yapıyor. Sıcağa maruz kalmayın ama güneşten de biraz faydalanın diyoruz. Vücudun güneşe de ihtiyacı var. Tabii ki, bayıltana kadar güneş altında kalmayın, sauna ve hamama da gitmeyin.
* MS'lilere özel bir beslenme diyeti öneriyor musunuz?
Beslenme kısıtlaması getirmiyoruz. Katı yağ tüketmek nasıl genel beslenme tarzında yanlış bulunuyorsa, bu MS'liler için de aynı şey. Herkese olduğu gibi MS'li hastamıza da sağlıklı beslenme kurallarını öneriyoruz ama özel bir diyet listesine gerek yok.
Yayın tarihi: 13 Nisan 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/04/13/gny/haber,7B9650CC0F7D472093ED2E9587C50508.html
Tüm hakları saklıdır.