kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı
  |  Benim şehrim | 24 Nisan 2007, Salı
Son Dakika
ARAYIN
atv
Kanal 1
ABC
MUHARREM SARIKAYA

Parlamenter sancı...

87'nci yılında parlamento sancı içindeydi... Hemen her köşesinde, milletvekillerinin her sözünün gerisinde, yüzlere yansıyan her mimikte sancının izleri görülüyordu.
Bütün bunların temelinde, aday belirsizliğinin yarattığı boşluğun içine düşme duygusu ile "sonunda ne olacak?" sorusuna verilecek bir yanıtın bulunamaması yatıyordu.
Dolayısıyla, 23 Nisan kutlamalarında olması gereken mutluluğun parlamentoda dün izi yoktu.
Yerini kuşku, kaygı, gerilimin yaratmaya başladığı isyan almıştı.
İlginç olan, iktidar milletvekillerinin, hatta bakanlarının karşılaştığı gazetecilere yönelttiği, "Siz bir şeyler duymuşsunuzdur, Cumhurbaşkanı adayımız kim olacak?" diye başlayan sözleriydi.
Anayasa gereği kararı özgür iradesi ile milletvekillerinin vereceği, partilerin grup kararı dahi almasının yasak olduğu anımsatıldığında çaresizlikleri daha da artıyordu.
Hemen hepsine yerleşen ortak duygu ise şu iki cümlede yer buluyordu:
"Başbakan Erdoğan aday olmayacak. Bu konuda bilgimiz kesin; ama kim olacak?"
Bu sözünün hemen ardından, kendilerini tekzip eden diğer cümle geliyordu:
"Erdoğan'dan başkasının aday olabileceğine ihtimal dahi vermiyorum..."
Cenderenin bir yanağında, milletvekili olarak kendisine herkesten fazla sağlanmış bulunan demokratik hakkını kullanma zorluğu...
Diğer yanında ise bu hakkını özgür iradesiyle kullanamamasının yarattığı bunalım...

Elkatmış'ın kesin kararı
Bu cendereden kendisini kurtarmayı başarmış olanlar da yok değildi.
Örneğin, İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış ...
Eski milletvekili Şadi Pehlivanoğlu ile kuliste dolaşırken karşılaştığımız Elkatmış, adaylık sürecinin bitimine 48 saat kala partisinin bir isim belirlememiş olmasına tepkiliydi.
Aday belirleme işinin son dakikaya kalmış olmasının ötesinde, basında parti kaynaklı bir çok ismin geçmesine de öfkeliydi.
Kendisinin nasıl bir karar vereceğini sorduğumda şöyle dedi:
"Hemşerim, ben kararımı verdim; tavrımı da ona göre belirlerim; geri adım da atmam..."
Kararının ne yönde olduğunu sorduğumda yanıtı netti:
"Sayın Başbakan'ın aday olmayacağı kesin gibi; eğer kendisi aday olmazsa ben onun dışında en fazla bir kişiye oy verebilirim; Abdullah Gül..."
Partisinin yarın yapılacak grup toplantısında bir başka ismin ön plana çıkması halinde tavrının ne olacağını sormadan kendisi açıkladı:
"Abdullah Bey (Gül) dışında birisi aday gösterilirse, oy vermem; girmem. Kimse de zorla oy verdiremez... "
Belki Elkatmış'ın İnsan Hakları Komisyonu Başkanı olması dolayısıyla bu görüşü savunduğu söylenebilir.
Ancak, AK Parti içinde bu düşünceye sahip birden fazla kişinin varlığı da sır değil.
Hatta, bir grup milletvekili bir araya gelip ortak karar da almış...

Baykal ön kesti
Meclis Genel Kurulu'na gelirsek; devletin ve diplomasinin zirvesi önünde muhalefet partilerinin tamamı tavrını net koydu.
"Biz yokuz" dedi...
CHP lideri Deniz Baykal ise bir adım daha atıp, Başbakan Erdoğan ile olası bir temasın bütün yollarını tıkadı.
Cumhurbaşkanı adaylık sürecinin bitimine 48 saat kala, dün parlamentoya sancı hakimdi.